anneyi sevmemek

entry100 galeri
    59.
  1. Gerçekten var böyle bir şey. 20 küsür senedir bir türlü sevemedim; derin bir muhabbet ve bağlılık oluşamadı aramızda bi türlü. aylarca görüşmesek, hiç konuşmasak öyle pek aramam, özlemem de... üstelik işin tuhafı, görünürde sevmemek için arada öyle çok özel ve büyük sorunlarımız da yok. her anne gibi oğlunu karşılıksız seven, fedakar, iyi bir anne, iyi de bir insan. çocuklukta öyle bir ilgi veya sevgi eksikliği de çekmedim. ve öyle çok kültürsüz ve bilgisiz de denemez. lise mezunu ve bulunduğu köyde 3 sene öğretmenlik yapmış, sonra bir takım zaruri sebeplerden dolayı bırakmış filan.

    sanırım belki de kişiliğimdeki olumsuz tarafları içten içe ona bağlıyorum. zekanın çoğunlukla anne tarafından alındığı gerçeği var. olgunca bir yaklaşım değil ama, bazı şeyler daha farklı olsaydı diye düşünmeden edemiyorum. bazı alışkanlıklarına ve huylarına katlanamıyorum. annem bile olsa tolere edemiyorum onları. bunlar aslında çok basit şeyler ama benim adıma çok sinir bozucu, hoş görülemeyecek ve antipati yaratan şeyler.

    çok yüksek sesle, hatta bağırarak konuşması örneğin. defalarca uyarmama rağmen ağzını şapırdatarak yemek yemesi gibi... mesela en son yeni araba aldığımızda hemen eski komşuları ziyarete gitmek istemesi büyük iğrenti uyandırdı. o kadar kitap okumasına rağmen kelime haznesinin çok dar olması ve kendimi bildim bileli aynı sözcüklerle konuşup hep ayn biçimde kızması, hala daha aile üyelerinin karakter analizini yapamayıp hangi durumlarda nasıl tepkilerin verileceğini çözemeyip aynı tip tartışmalara neden olması, hiçbir zaman üstü kapalı ve imalı konuşmayı beceremesi, herkese karşı sivri dilli ve dobra konuşması, patavatsızlığı, basit ve demode esprilere katıla katıla gülüp zekice lafları anlamaması, yine defalara uyarmama rağmen sofraya bol bol ekmek getirip önüme ekmek koyması ve akşamın köründe meyve yedirmesi gibi sebepler onu sevmeme sebeplerimin başında geliyor.
    6 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük