benim anneannem anlatıyordu hep.
bunlar ablasıyla tarlaya giderlermiş çalışmaya, bizim dede de lavuk bunun ablasını kaçırmaya gelmiş at üstünde.
öyle bir gelmek ki 4 nala gelmiş bunların yanına, sonra benim anneanneyi tutmuş kolundan atmış atın terkisine ve hızla uzaklaşmış.
gitmişler, gitmişler...
az gitmişler uz gitmişler dere tepe düz gitmişler akşama kadar at üstünde gitmişler.
sonra bir dere kenarında attan inmişler, dede bir bakmış ki yanlış kızı kaçırmış, "nasibimiz buymuş demek ki" diyerek anneanneyi yatırmış çam dibine, batırmış tam dibine...
o zaman benim anneanne 14 yaşındaymış, dedem de 26-27 falan...
anneanne hemen hamile kalmış zaten, 9 ay sonra da büyük dayım doğmuş.
büyük dayım biraz salaktır, semedir...
vur ensesine al lokmasını.
işte bu yüzden böyle olduğunu söylerler.
evet, buna istinaden soruyorum.
hangimizin ailesinde böyle bir hikaye yok?
hepinizin nenesini fransız mürebbiyeler mi yetiştirdi, piyano başında mı yaşadı neneleriniz genç kızlığını?