çok şey bilmek anlamayı bilmek değildir

entry1 galeri
    1.
  1. "... öyle olsaydı hesiodos ile pythagoras ve de ksenophanes ile hekataios anlardı." diye devam eden herakleitos'un 40. fragmanı.

    bu fragmanı paylaşmamın en başta sebebi bir sohbette doğrudan "bilmek ve anlamak" konusu büyük bir yer edindi. ardından kahve içerken herakleitos'un bu fragmanına rastladım. biraz şaşırdım ve beni teyit ettiği için herakleitos'a minnettarım. neyse.

    fragmanın orijinali şöyle:
    πολυμαθiη νόον έχεiv ού διδάσκει hσίοδον γάρ άν έδίδαξε και πυθαγόgην αύτίς τε ξενοφάνεά τε και εκατοiov.

    elimdeki kitap bunu şöyle çevirmiş:
    çok şey öğrenmek anlayışlı olmayı öğretmez. öğretseydi, hesiodos ile pythagoras'a ve de ksenophanes ile hekataios'a öğretirdi.

    lakin ben başlıkta "çok şey bilmek anlamayı bilmek değildir" diye çevirdim. bunun sebebi kitaptaki çeviriyi tam olarak doğru bulmadım. yanlış değil ama işaret edilen yer mühim.

    zira fragmandaki πολυμαθiη/polymathie "çok-şey-bilme" anlamına gelir, kitap "çok-şey-öğrenmek" olarak çevirmiş ki bu sonraki cümlelerde anlam karmaşısına yol açıyor.

    daha sonra "anlayış" olarak ele alınan kısım doğrudur lakin yine de ufak bir ekleme yapayım: burada anlayış kelimesi türkçeye geçerken bu hali alır, kendi dilinde "nesneyi derinlemesine anlamak" olaraktır.

    nihayetinde anlatılan şey "çok şey bilmek anlamayı bilmek değildir" diyor.

    neden hesiodos, ksenophanes, pythagoras ve hekataios'tan bahsettiği hususuna gelirsek, bu filozoflarda amaç "çok şey bilmek"ti. herakleitos da buna gönderme yaparak e"ğer çok şey bilmek anlamayı öğretseydi onlar öğrenirdi" der.

    Not: eski bir entrydir.
    1 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük