sonuç odaklı düşünecek olursak eğer, "laik devlet" politikasının bu zamana kadar sağladığı büyük bir başarı olmadığını görürüz. tamam, devlet tüm dinlere eşit mesafede olmalı, içinde barındırdığı tüm inançlara ve o inanç sahiplerine hoş görü ile davranmalı nitekim ecdadımızın sahip olduğu "insanı yaşat ki devlet yaşasın." görüşü ile insan odaklı olduğunu devlet içerisinde azınlıkta olan gayrimüslimlerin de özgürce yaşadığını göstermektedir.burada asıl ele alınması gereken konu ise laiklik ile beraber halifelik makamının'da kaldırılıp, islam'ın başsız bırakılması ve müslümanların başı bozuk bir hale düşürülmesidir. dünya'da akan müslüman kanları bunun apaçık delilidir.