1 milyarı aşkın bir nüfusa sahip bir devlet için tek cümleyle veya antikomünist (ya da tam tersi komünist) sloganlarla kolay cevaplanamayacak bir soru.
insana verdiği değer oldukça düşük görünmekle ve son yıllarda ciddi anlamda batı ekonomik faaliyetlerine kendisini açmakla ve mao döneminde bazı deneysel facialar yaşamakla birlikte, çin'in komünist dönemde belli ilerlemeler kaydettiğinin de altını çizmek gerekir. 20. yüzyıl başlarında adeta yarı sömürge konumuna gelen ve 1940'lara kadar sürekli japonya karşısında yenilgilere uğrayan çin, çin halk cumhuriyeti döneminde askeri anlamda diğer devletlerin pek didişmek istemeyeceği bir hale gelmiş, 1999 yılında uzaya gitmiş, bilim ve teknoloji anlamında kayda değer aşamalar kaydetmiştir. ha tabii bunları komple sosyalist rejimin artı hanesine dizmek de abartı olur, ama sadece ideolojik bakış açılarıyla 1949 sonrası çin'ini yerin dibine batırmaya çalışmak ve sadece son demlerde batı ekonomilerine pragmatik düzeyde kapılarını açtı diye belini doğrulttu kolaycılığına kapılmak da çin'in şu anda olduğu noktayı açıklamakta son derece yetersiz kalacaktır. büyük batı şirketleri ucuz iş gücü vs nedenlerle çin'e geliyor tamam, ama fabrikaları da orta çağ altyapısının üzerine kurmuyorlar.
çin'in 20. yüzyıl başlarındaki durumunu, cumhuriyet dönemindeki halini (1912-1949) ve 1949 sonrası (çin halk cumhuriyeti dönemi) gelişimini kıyaslamalı ele almak da oldukça aydınlatıcı olacaktır.