“Nasıl?” dedi adam gülümseyerek. Zaten haftalardır suratından bu gülümseme, bu anlamsız sırıtış hiç eksilmemişti. Öylece, anlamsızca… Belki de hayatı boyunca aradığı mutluluğu bulmuştu. Ve hala sırıtıyordu.
“Gemiyi yaktım. Kafanı çevir ve arkana bak.” dedi kadın.
Belki de haftalardır ilk defa dudaklarının uç kısımları kulaklarını işaret etmiyordu adamın. Atlas Okyanusu’nun ortasında, Panama’ya giden gemilerinin kıç’ından dumanlar yükseliyordu.
“Neden yaptın bunu?” dedi adam.
Kıvırcık saçlarını bir sağ bir sola attı kadın. Dudağını büzdü...