19.yy'da paris güzel sanatlar akademisinde krallığın desteği ile akademiye getirilen yozlaşmış hunharca bir zorunluluk ile klasik örnek vermeye zorlanan sanatçıların kaçarak toplandığı köy olarak tanımlanır.
bu köye yerleşen sanatcılar günboyu doğa ile iç içe olduğundan dolayısı ile doğadan manzaralar betimlemişler ve sonrasında barbizon üslubunu oluşturmuşlardır.
bu üslübun öncüleri olarak da theodore rousseau ve corot olarak gösterilebilir.