yıllarım boyunca çok güzel insalar tanıdım ben.çocukken tek derdim tasolarımı çalan çocukları dövmek,ayağımdaki topa bodozlama dalana küfürler savurmakken lisede durum değişti.neden değişti bir fikrim yok ama insanları incelemeye başladım.
insanların hareketlerini dikkatlice izleyip çıkarım yapmak gibi bir oyun oluşturdum kendi beynimde.basit çıkarımlardı her zaman.konuşurken eteği ile oynayan kız ya karşısındakinden hoşlanıyordu ya da karşısındaki ile konuşmaktan sıkılmıştı.gömlek kollarını özensizce katlayan çocuğun odası da kesin dağınıktı..kendi kendime oynadığım bu oyun zamanla başıma dertler açmaya başladı.dik dik ve aralıksız bakışlarım insanların canını sıkmaya başladığı için her tenefüs kavga eder olmuştum.çok dayak yedim,çok insanın canını acıtıp vicdan azabı çektim.
kavgalarım yüzünden dört senelik lise hayatımın her yılını başka okullarda geçirmek zorunda kaldım.bu durum benim oyunlarım için mükemmel ortamlar oluşturuyordu ama kimse farkında değildi.bir zaman sonra bakışlarımdan iyi şeyler çıkarmaya başlayanlar olmaya başladı.onları tanıdım.haklı mıyım haksız mıyım oyunu başladı bu kez.çıkarım yapmak yetmedi,doğruluğunu teyit etmek isteğim oluştu.
dik dik baktığım insanlara yaklaştım.hepsi ile tanışamadım ama çoğunu tanıdım.aklımda en çok kalan maşide oldu.bir köy okulunda sürgündüm o zamanlar.maşide'nin yarası her gece ağlamama sebep oldu.maşide'nin derdi bana diğer insanları unutmamı söyledi.ona yardımcı olmak isteğimi bir türlü bastıramadım.onu her gün mutlu etmem gerekiyordu.her gün onu eğlendirdim.ta ki başka bir okula yollanana kadar.
maşide'den sonra değiştim.incelemek,tanımak yetmedi.derdi olanı bulmaya çalışmak acısı başladı içimde.lisede bu durum zordu.kendini gizlemeyi en iyi lisedeyken becerebiliyor insan.acı çeken insanlar bulamayınca herkes aynı görünmeye başladı gözüme.ta ki aycan'a kadar.sorumsuzdu.hem de çok.ona destek olmak zorunda hissettim kendimi.ettim de.bu durum böyle sürüp gitti,lise bitti.
farklı bir şehirde ben de farklı biriydim üniversite ile birlikte.devlet yurduna atandım bu kez ve acısı olan insanlar aramak zahmetinden kurtuldum.çevremde bir tane mutlu insan yoktu.iki yıl boyunca birkaç kez ağlamalarına izin verdim sadece.en azından ben varken mutsuz olmayın dedim.kabullendiler.şimdi yarısı evlendi,çocukları bile var.sonrasındaki iki yılım yapayalnız bir ben ile geçti.kimseye dokunmak istemedim.çok kez rahatsız edildim.kimseyi kıramadım.insanlar büyüttüm,insanlara yardımcı olmak için yaşadım.insanlara insan olmak gerek dedim.
şimdi çevreme bakıyorum.kime yardımcı olabilirim diye çırpınıyorum.çok zor artık.değişen zamanla insanlar mutlu olmamayı meziyet sanmaya başladılar.gerçek acılar yerlerini nutellasızlığa,hızlı biten telefon sarjlarına bıraktı.
çok güzel insanlar tanıdım.insanların yüzüne bakmadıkları insanların ellerinden tuttum.insan olmak bunu gerektirir diye milyonlarca kez geçirdim aklımdan.kullanıldım,çıkarları uğurlarına beni harcadılar,benden alacağını alan çekip gitti.gitmelerine üzülmedim.beni üzen benden giderken de mutsuz olmaları oldu.dokunamadığım hayatlar beni üzdü.ama hepsi çok güzel insanlardı.binlerce güzel insan edindim.yüzlercesini tanıdım.onlarcasının hayatına dokundum.dünyanın yeni şekline alışmaya çalışmak zor.güzel insanların silinip gittiğini görmeye alışmak ise imkansız.