o halde sana darlık vermiş sabredecekmisin bakacak. sabreder vede harama el uzatmazsan seni nimetlendirecek. o zaman da şükredecekmisin bakacak. hayat dalgalı deniz gibidir. bir genişlik ferahlık nimet gelir. bir sıkıntı darlık yokluk fakirlik hastalık musibet gelir. her halukarda allah (c.c.) kullarını çeşit çeşit sınavlara tabi tutar.
kulluğun aslı esası hamd ve rıza üzere olmaktır. ister nimetlerin içinde yüzerken, ister sıkıntıların içinde kıvranıp boğulurken. allah şükredenlere bireden yediyüze kadar sevap vereceğini beyan ederken kerim kitabında, sabredenlerin ecirlerini ve mükafatını ise hesapsız ödeneceğini bildirmektedir. Ancak sabredenlere, mükâfatları hesapsız ödenecektir. "(Zümer suresi,10.Ayet) ayrıca; “Ey iman edenler! Sabır ve namazla yardım isteyin. Şüphe yok ki Allah, sabredenlerle beraberdir.” (2 Bakara/153) bir insanın kamil bir mümin olması ancak sabrı sayesindedir.
---sabretmeyen sefa bulmaz---
Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyurdular:
“Bazıları kıyamet günü bela ve musibetlerle imtihan olunanların mükafatlarını görünce , keşke bizim de derilerimiz makasla doğransaydı diyeceklerdir.” (Tirmizi, Zühd 59, h. 2402)
Yarın hesap gününde, haset ettiğin kişi, hesabının zor ve uzun sürmesi ve hesap için elli bin sene güneşin altında beklemesi sebebiyle, senin konumunda olmaya özenecektir. Sen ise, dünyada iken başına gelenlere, fakirliğe, yokluğa, darlığa sabretmene; Rabbine muvafakat etmene, hakkındaki kazasına rıza göstermene, başkaları sağlıklı iken senin hasta olmana, başkaları rahat ederken zorluklar içinde kıvranmana karşılık Arş’ın gölgesinde oturacak, ikram edilen şeyleri yiyip içeceksin.
Allah seni de, bizi de sabreden, nimetlere şükreden ve işlerini Allah’a havale edip tevekkül eden kullarından eylesin. (Abdülkadir Geylani k.s, Fütûhu’l-Gayb, 37. Makale)
