not: aşağıdaki sözkonusu olayı yaşamış olan ben değil, bir arkadaşım. sözlüğe taşıyarak kendisine destek olmamı istedi. konu hakkında hassas olan arkadaşlar da bu başlık ile başka platformlarda paylaşabilir.
--spoiler--
21.04.2016 tarihinde, 12.40-13.10 saatleri arasında, istanbul'un fatih ilçesinde, -gizlilikten dolayı ismini veremeyeceğim- bir lisenin önünde gerçekleşen olaydır.
olay, benim lisenin önüne, kız arkadaşımın okul çıkışına gitmemin ardından başlar. beni gördü, gülümsedi, koşarak geldi. ben de sarıldım.
asıl başlangıç tam bu noktada, "34 SPP 21" plakalı yeşil bir fiat'ın sahibi olan, 1.75-1.76 boylarında, sakallı bir arkadaşın "baksana! gidin başka yerde yapın bunları! sizin sevişmenizi mi izleyeceğiz! fatih burası!" gibi söylemleriyle gerçekleşti. kendimi, "yaşanılan yer neresi olursa olsun, bizim yaptığımız, tamamıyla insani bir eylem. herhangi birisine zarar vermez, aksine olumlu katkısı olur." cümlelerini kurarak savundum. söz konusu arkadaşın, bir teyzeye, "sen rahatsız olmuyor musun teyze" demesiyle olay yayılmaya başladı. birisi gelip, "pezevenk!" gibi ithamda bulundu. bir başka esnaf, "anan baban sana ahlak dersi vermedi mi" şeklinde söylemlerle üzerime yürüdü. olaylar gerçekleşirken kendimi, "insan-merkezli bir çağda yaşıyoruz. sizin burada bizim aleyhimizde kullandığınız sözleriniz, ne insan haklarına, ne bir başka insan merkezli sisteme uyar. örneğin, sizin eşiniz çarşaf ile, beşiktaş dolaylarında gezinirken, birisi 'burda böyle giyinilmez' diyerek, karşı çıksa, ne dersin?" şeklinde savundum. sorum üzerine, kavga çıkarıyorum dedi, aracın sahibi. ben de "o hâlde bu noktada da ben haklıyım." diyince, "benim hayat görüşüm böyle" şeklinde cevap verdi. diğer kişi, "anam bacım burda olsa, seni vururdum" dedi. bunlar üzerine, 155'i arayarak olayı anlattım ve bulunduğum konuma bir ekip gönderildi. o sırada kız arkadaşım servise binip, evine gitti.
yaklaşık 15 dakika sonra ekip geldi. ekibe, olayı uzun uzadıya anlattım. gelen cevap, "buranın meşrebi böyle, kaldırmaz. seni darp edebilirlerdi." oldu. aracın sahibi kişi, bir şeyler anlattı ve diğer polis memuru onu onayladı. söz bana geldiğinde, anlatırken birisi ciddiye almayarak, diğeri ise gülerek dinledi. ekibe, "peki ben burada darpedilsem, kim haklı sizce?" gibi bir soru sorduğumda, "ben bilemem. sen burada güzel güzel anlatırsın ama hâkim ne der bilemem" şeklinde cevapladı. ardından, ekipten "bizden beklentin ne?" sorusu geldi. "buraya geldiğimde, bu şekilde ithamlara maruz kalmak istemiyorum. isteğim, bulunduğum kısa süre içerisinde, fiziksel ve sözlü şiddete maruz kalmamak." cevapladım.
buradan desteği alan esnaf ve diğer insanlar, "bir daha buraya gelme! senin kültürün farklı! neresi uygunsa oraya git!" dedi. ben de düşüncelerimi dile getirip olay yerinden uzaklaştım.
bunları bu denli ileri taşımamdaki nedenler;
1) olay kişisel olmaktan çok, toplumsal bir sorun.
2) antalya'da yaşıyorum. buraya 2-3 haftalığına geldim. kız arkadaşımla seyrek görüşüyoruz. o seyrek anlarda da, sarılıyorum.
yaşım 18. biliyorum ki, beni hukukî anlamda haksız göstermek için yapabilecekleri çok şey var. bu yüzden, böyle bir platforma yazdım. doğru ve yanlışı ayırt edebilen, sağduyulu insanların bana destek olmasını istiyorum.
teşekkür ederim.
not 2: 4 sene önce 18 yaşındayken uludağ'da yazar olmuştum. Sizin sizden küçük arkadaşlarınız yok mu? Liseli diye küçümsenip durulmuş. Şahsen pek çok aklı başında sohbet etmekten çok keyif aldığım liseli genç tanıyorum. Bunun bu kadar yadırganmasına anlam veremedim açıkçası.
not 3: olayın gerçekleştiği yer gelenbevi anadolu lisesi'nin önüymüş.