Demircilik sanatını insanlara Öğreten Demircileri Koruyan Ve Erlik'in Oğullarındandır.
Yuvarlak saç örgüsü vardır. Kürek kemiği
demirdendir. "Akacak kanı yok, çıkacak
canı yok" diye anlatılır. Pek çok boyların halkı and içtiklerinde, demiri ululamak için kılıcı çıkararak yanlamasına öne korlar. "Bu demir, gök renkli girsin kızıl renkli çıksın" derler ki "sözünde durmasan kılı kanına bulansın, demir senden öcünü alsın" demektir.
Yakutların ilk demirci atalarının adı Ağlıs, Buryatların ilk demirci atalarının adı da Boyontoy’dur. Temir Han onları insanlara
hizmet etsin diye göndermiştir. Türk mitolojisinde altın kapılı, gümüş pencereli demir evlere sıklıkla rastlanır. Bazen de evin çatısı demir olarak betimlenir.
Demircilik aynı zamanda şamanlara, baksılara ve falcılara özgü bir sanat sayılmıştır. Kahraman bazen, "Temirdi (Demirci)" şeklinde yer alır. Bazen şeytanî
motiflere olan yakınlığıyla da görünür. Bu
bakımdan masallarda ve efsanelerde demirci topal ve aksak da olabilir. Yakutların inanışlarına göre, demircileri koruyan, "Kıday Bahsi" adında bir ruh vardır. Göktürklerin ataları da demircidir. Demir dağının eritilip, oradan yol açıldığı gün ulusal bayram sayılırdı. ilkbaharda Nevruz şenliklerinde
bu nedenle örs üzerinde demir dövülür. Oğuz Kağan destanında, "Tomürdü" (Demirci) adlı ustanın, demir kapıyı açması da "Ergenekon" destanını çağrıştırmaktadır. Özbeklerde yeni şamanlık yapmaya başlayan biri Temir Han'ın yardımını almak için eski bir kalede gecelerdi.