"Felsefede kırılma noktası" tabiriyle anılması gayet haklı olan filozof.
Husserl, hocası franz brentano'nun "yönelimsellik" fikrini alarak onu fenomenolojisinin çıkış noktası olarak kullanmış ve yönelimselliğe başka bir boyut kazandırmıştır.
Son derece haklı sebeplerle iki uçta kurgusal olan felsefeyi eleştirmiştir. Epistemolojik temel almadan bir yöntem, felsefe inşa etmiştir. Peki Bu ne demek? Kahvenin suyu kaynadı, onu doldurup geliyorum.
Evet, geldim.
Epistemolojik temel almamak... Husserl'den önce felsefe en genel hatlarıyla gerçekliğe iki uçta yaklaşmıştır. Yani idealistler görüneni reddederek onun ardın veya üstünde bir gerçeklik olduğunu söyleyip görüşlerini şekillendirmişler ve materyalistler ise maddeyi, daha doğrusu maddenin görünümünü direkt gerçeklik olarak ele almışlardır.
Husserl, bu düşünceye karşı çıkmıştır. Çünkü ona göre her nesne "bilincin yöneldiği nesne"dir ve her bilinç yönelmiş olduğundan "bir şeyin bilinci"dir. Bu yüzden bilincin imkan dahilinde olan tek şey "fenomen"lerdir.
Fenomenoloji kavramı husserlden daha önceleri de kullanımda idi. kant'tan hegel'e kadar bu açıkça görülebilir. Fakat bu filozofların fenomenolojisi ile husserl'in fenomenolojisi arasındaki fark nedir? Veya fenomenoloji önceden beri varsa neden husserl'i "fenomenolojinin kurucusu" olarak gösteririz?
Cevap gayet basittir. Husserl'den -belki brentano'dan- önce fenomen kavramı, numen kavramının karşıtı olarak kullanılırdı. Şöyle ki numen bilinçten bağımsız, kendinde gerçek olan demektir. Fenomen'i numen karşıtı olarak ele alan filozoflara göre Fenomenin anlamı daha çok "görünüm" gibi gerçeği yansıtmayan, o nesnenin değişken görüngüsüydü. Lakin bu tanım ve görüş ilk başta "fenomen" kelimesinin etimolojisi ile çelişki gösterir.
Kısaca;
Antik yunanca Phainomenon, fenomen demektir. Pha-i- (ışık) kökünden gelen phainomenon, ışığa getirilmiş ve açığa çıkmış olarak "kendisini gösteren" demektir. Lakin husserl'den önce bu kelime "bir şeyin gerçek olmayan görüngüsü" olarak kullanılırdı. "Kendisini gösteren" fenomen kelimesi tarihsel süreçte en başta logos ve dolaylı olarak apophaineshai kelimeleriyle ilişkilidir.
Logos, açıklayıcı beyan demekten, apophaineshai ise "bir şeyi o şey ile birlikte görünür kılma" anlamına gelir. Dolayısıyla fenomen, "olduğu gibi kendisini gösteren" demektir.
Husserl, bunu etimolojik yollardan açıklamasa da heidegger bu yolu tercih eder.
Husserl'de fenomen kavramı özgünlüğe kavuşmuş ve inceleme alanı olarak belirlenmiştir. Ona göre gerçek olan ister idea olsun isterse madde, zaten bunları iddia ettiğimizde dahi fenomenleri inceliyoruz.
Tüm Bu sebeplerden ötürü fenomenoloji, fenomenleri betimle disiplinidir.
Heidegger'in varlık ve zaman'da fenomenolojiyi açıkladıktan sonra kullandığı bir slogan ile kapatalım: