bu sorunun tek bir mantıklı cevabı var, gelin bu cevabı da bir soruyla arayalım he?
doğmadan önce ne hissediyordun?
ne düşünüyordun?
anlam ya da anlamsızlık hakkında bir fikrin var mıydı?
acı hissediyor muydun?
sevinç?
korku?
hüzün?
Spermken ya da babanla ananın aklında ki fikirken veyahut cenin iken tam olarak neydi yukarıdakilerin hepsinin cevabı?
bunun cevabını verdiğinde bu sorduğun sorunun da cevabını vereceksin..
tanımlı olmadığını kabul etmen, bilmen, kavraman gerek..
durum bu kadar basittir, ölüm korkusu hayatını yaşayamayanların sahip olduğu birşeydir.. daha doğrusu ölümden sonra ki anlam sorgulamaları..
insanoğlu 1000lerce yıldır ama öyle ama böyle bir inanç mekanizması geliştirmiş sonuç itibariyle.. Bütün mesele bunu çok matah birşey sanmanız..
insanoğlu evrim geçiriyor ve bu süreçte sırtında ki bu ve benzeri yükleri gün be gün atıyor..
Bu süreç de doğal olarak sancısız olmuyor..
70 yaşına geldiğinizde evlatlık olduğunuzu öğrenmek gibi.. Kimileri bunu erken anlıyor, kimisi geç, kimisi ise hiç anlayamadan ölüp gidiyor..