tarihsel olarak bakarsak toplumda hep sömüren ve sömürülen taraf olmuştur ve marx bu konuda bence halen daha çok yetkin. sınıflar arasında ise belli ideololojiler olur. patronuyla aynı partiye oy veren işçi mantığı bunu zorlasa da bu saçmalıktır.
şimdi buradan esas geleceğim yere geleceğim. sınıfların desteklediği ideolojilerin içlerine dinler de olur ve dinler her zaman gücün yanında yer alıp orada kendini var etme yoluna gitmiştir.
din doğrudan emperyalizm olmasa bile emperyalizme ulaşmakta bir araçtır. nitekim insanları örgütlemekte din çok yetkindir ve insanları kutsallık adı altında belli bir kalıba sokar. işte bu kalıbın birilerine hizmet edecek şekle getirilmesi ve dinle desteklenmesi önemlidir. bu yüzden emperyalizm din gibi bir gücü her zaman kullanma yoluna gider. mesela, dünyada birincil dinin hristiyanlık olması tesadüfi değildir. hrisityanlığı yayanlar emperyalistlerle ortak hareket etmiş ve o bölgelere dini yayıp sonra bunun üzerinden onları dizginlemiştir.
birini sömürüp ona din bırakıp kendini bunun üzerinden teselli etmesi sağlanmıştır.
islam toplumlarına bakınca zaten dinle halk uyutuluyor ki, araplar paraya sıçar ama halkı bok içinde yaşar. din gene üst zümrenin elinde ve halkı kullanma aracıdır.
türkiye de bile akp nin bu denli yer etmesinin altında yatan şey gene dindir. çalıyor ama yol da yapıyor diyen kafa da dinin ürünüdür. çünkü bu insanları din üzerinden bağlıyorlar kendilerine.
dinler emperyalizmin manevi kanadıdır denebilir ve antiemperyalistler, ister ulusalcı olsun ister solcu olsun dine sıcak bakmamıştır. mesela liberaller dini seküler hale getirirken komünistler onu ortadan kaldırmak istemiştir. bunların altında yatan şeylerin hepsi mevcut düzeni koruyan ve sömürgeci yapıyı meşrulaştıran yapıda dinin olmasıdır.