Ey yâr-i vefâ-güzîn-i cânım,
Verdiyse melâl dâstânım,
Mu’tâdın olan inâyetinle
Susturma bu rûh-i zârı, dinle!
Hep velvele-i hayât dinse,
Düşmez bu zavallı rûh, ye’se.
Olmazsa zemîn, zaman müsâid;
Feryâdına âsûmân müsâid!
Gönder bana sen de neyse derdin?
Yâdında mı bir zaman ne derdin?
Müstakbeli almayıp hayâle!
Gel biz dalalım bu hasbihâle!
Edvâr-ı hayât perde perde...
Allah bilir ne var ilerde.