Bende bir eşcinselim. Öncelikle eşcinsellik hastalık değildir, lakin homofobi tıpta hastalık olarak geçer. Efemine eşcinselleri bende sevmem. 10
kilometre öteden kıvırta kıvırta gelen ben eşcinselim diye bağıran eşcinselleri bende sevmiyorum ve doğru bulmuyorum. Böyle tipler yüzünden heteroseksüel insanlar bütün eşcinselleri öyle sanıyor ve ister istemez eşcinsellere karşı kafalarında bir antipati oluşuyor. Ben onlar gibi olmadım, olmam da. Kişinin eşcinselliğini bana göre kendi veya sevdiği haricinde kimsenin bilmemesi doğru, cümle alemin bilmesine gerek yok. Şunu da unutmayın ki çevrenizde mutlaka ama mutlaka eşcinseller var, ama siz farkında değilsinizdir çünkü Hepsi kadın gibi davranan, giyinen, konuşan tipler değil. Benim gibi sevgiyi de, mutluluğu da, üzüntüyü de içinde yaşayan, belli etmeyen tiplerdir. Türkiyede ise eşcinsellik farkli. Hem toplumsal, hem dinen, hemde bakış açısı olarak diger milletlerden cok farkliyiz. Yeniliklere kapaliyiz, önyargı olayimiz oldukca fazla, gıybet ve zina âlâsiyla yapilir. Ama escinsellik haşa gunah. Türkiyede escinsel ve farkli olmak gercekten cok zor. Kupe takarsin top derler, kizlarla gezersin nanoş derler, tarz giyinirsin öküz gibi bakip inne derler yani derlerde derler. Milletimiz kendi kusurlarini gormez ama karşıdakinin en ufak kusurunu gorup laf yapar. Zina yapmak, önyargili olmak, giybet yapmak, sivri dilli olmak hoş, eşcinsel olmak suç? Bu aralar dindar gözüken ama alakamız olmayan bir toplum haline geldik. Herkes saman altından su yürütüyor.