Asıl konuya dönelim apateizm hakkında yaygın bir yanlış anlaşılma vardır. gerek internet gerekse birçok kitapta apateizm pratikten teoriğe yükseltilmiş bir kayıtsız olarak ifade ediliyor. lakin felsefenin hemen hemen her konusunda yapılması zorunlu ve yapılmadığı durumda karmaşıklığa ve paradokslara düşmeye sebebiyet veren bir ayrım vardır: pratik ve teorik ayrımı.
öyle ki bir görüş, bir tutum ya da bir hal pratik ve teorik olarak iki biçimde incelenir. zira pratikte eylem ve tutumlarda teorik olanın etkisi ne kadar olursa olsun, teoride varlığını sürdüren görüşe ters davranılabilir. basitçe sigara içmek zararlı ve hasta yapan bir eylemdir. teoride bunu herkes bilir, kabul eder ve yapılmamasını öğütler. lakin pratikte tam olarak eyleme geçirilir ve sigara içilir. bu örnek kategoriyel olarak elbette tanrı hususu ile aynı kategoride yer alamaz, sadece pratik ve teorik olanın ayrımına dikkat çekmek istedim.
hâl böyleyken apateizm bir "pratik" tanrı görüşüdür.
- "pratikte bir inanış, inanmayış olmaz"
gayet haklı bir karşı çıkış oluru bu lakin şunu söylemeliyim: inanç her ne kadar kendi özü itibari ile pratikten uzak olsa da "eylemin çoğu zaman sebebi ya da durdurucusu olur."
işte apateizm pratikte, eylemsel yaşantıda kayıtsız bir tutum sergiler. başka bir ifadeyle kişi, eylemlerini bir tanrının varlığı ya da yokluğu ile gerekçelendirmez.
buraya kadar hemfikir olabilir herkes. tam burada ortak yanlış anlaşılmaya düşüyoruz. şöyle ki;
bir apateist ihtiyari ya da gayrı-ihtiyarı olarak "eylemin üstünde", yani teoride tanrıya ilişkin bir fikir, inanç sahibidir. evet, apateist kişi tanrıya inanabilir ve onu yok da kabul edebilir. bu onun apateist oluşuna engel değildir.
daha basit bir ifadeyle:
apateist, tanrıya inanabilir ya da inanmayabilir, bu apateistin apateist olmadığı anlamına gelmez. yani apateist "teoride" ateist ve teist/deist olabilir. "kişiyi apateist yapan şey onun inanışı değil, 'pratikte' tanrının varlığına ya da yokluğuna karşı kayıtsız tutum sergilemesidir."
işin ilginç yanı bir kimsenin hem hristiyan olup hem de apateist olma durumu olup olmayacağıdır. zira apateizm sıralama olarak tanrıda kalır, oysa hristiyanlık tanrıdan sonra dine de değinir.
burada yine bize ayrımın yapılmasıyla bir cevap çıkar. şöyle ki bir kimse tanrının varlığını kabul eder ve yine pratikte onun üzerine tartışmanın anlamsız olduğunu söyler ve yine pratikte ona karşı kayıtsız davranır, bu onu apateist yapar. lakin bir kimse tanrıya inanır, hristiyanlığın ise hakikatte doğru önermelerle geldiğini düşünürse ve yine de tanrıya ve dine karşı kayıtsız tutum sergilerse, bu kişi aslında apateist olabilir ama hristiyanlığa dahiliyeti eyleme geçerse, ibadet, dua vs... apateist olamaz.
günümüzde bir dine dahil olup tanrıya inanan kimseler o dinin ya da tanrının söylediklerini doğru kabul eder ama neredeyse bunlara uygun hiçbir eylem sergilemez, bu ironik apateizm olsa gerek.
not: üstteki entry oldukça hoşuma gitti. ben ek olarak ayrımını belirttim.