tek partili dönemdir. tüm türk tarihi boyunca bu kadar tek bir kişinin dediği dedik bir dönem olmamıştır dense yeridir. kağanlar, sultanlar, padişahlar dahi belli başlı bazı baskı unsurlarının etkisindeyken kemal bey ve ismet bey istediği şekilde hukuk tanzim etmiş, halkın inançları da dahil her şeye istediği gibi müdahale etmeyi kendine hak bilmiştir. çeşitli modern komplolarla çeşitli sanal davalar üretilmiş ve muhalif görülen herkes bu halka içine sokulup öldürülmüş ya da yargılanmıştır. baskı altına alınmıştır.
kemal beyin şeyhülislamı ya da toyu da yoktur. kendi karar verir ve uygulardı. kafasında belirlediği şeye muhalif olanlar da haindi.
seyyar mahkemeler kurulup kolayca idamlar gerçekleşmiş, halkın tepeden tırnağa her şeyine müdahil olunmuş, en ufak muhalif ses bastırılmış, osmanlının son dnemlerinde artan fikri hareketlilik yerini kısır bir tek adam ve düşünce çerçevesinde köksüz çözüm arayışlarıyla kronik sorunlu ülke doğmasına neden olmuştur.
batılılaşmanın etkisi osmanlının son dönemleriyle başlamış ve doğal seyrinde kültürel olarak kendi kalıbı içinde gelişme doğurması ümidi taşırken bu ümit tek adamlıkla baltalanmıştır.
kültür şoku da kamplaşma kutuplaşma ve çeşitli ırk sorunlarına yol açmıştır. reform değil kan akıtarak baskıcı devrimcilik anlayışının çerevesinde sisteme yalakalanan ve sistemden nemalanan bir kesim uzun yıllar ülkeyi kendi malları gibi kullanıp çoğunluğa tahakkümü doğal hakları olarak görmüştür.
evet, türk tarihinin en baskıcı dönemi tek partili dönemdir dense pek uç bir tespit olmaz doğrusu.