daha ana sınıfına giderken sınıfta tatlışko çocuğun birine aşık olmuştum adı arda, beyaz tenli kumral nasıl güzel bir yaratık aman allah'ım. saçları ipek gibi, elleri pamuk gibi. okul çıkışları evlerimiz yakın olduğu için el ele tutuşup eve gidiyoruz. tabi arda benim aşkımdan habersiz, arkadaşının elini tutar gibi tutuyor benim elimi. (canım ya)
el ele yürüyen iki tane pigme de kimseye batmıyor aksine ne kadar sevimli diye düşünüyor gelen geçen (elimi ilk tutan erkek arda)
daha sonra birinci sınıfa geçiyoruz, yine aynı sınıftayız allah'ım ne kadar mutluyum. 5 sene arda ile el ele okula gidip gelicez aynı sırada oturucaz. o zamanlar aşk buydu tabi bizim için ne bilelim işin içinde ne boklar döndüğünü bebeğiz daha *
abimle de aynı okuldayız bu arada. evdeki herkes de biliyor benim arda'yı sevdiğimi arda'yla evleneceğimi (!) neyse bir gün abimle kantinde kavga ettik. meyve suyu al dedi bende almadım. eşek sıpası yemedi içmedi teneffüs bitişinde sınıfa gelip herkesin ortasında "ardaaaa ay perisi seni seviyomuş sana aşıkmış" diye bağırdı.
o kadar kırıldım ki abime o günden beri hiç sır vermiyorum.
