Uludağ Üniversitesi nin belki de en fazla işsiz mezun ettiği fakültesi.
2 hafta önce eşimle bebeğimizi evde bırakıp bursa yolunu tuttuk. hem diplomamı alalım hem bursa yi gezelim diye.
tabi izmir yolundan görükle nin girişine gelince beni tuttu bir heyecan. nasıl özlemişim nasıl? hiç tahmin etmezdim bu kadar özleyeceğimi. ki 6 sene önce mezuniyet ten sonra arkama bakmadan kaçmıştım ankara ya.
neyse efendim kampüs e girdik, tabi ben hala titriyorum. duygulandım falan.
fakülteye girdim boğazım düğüm düğüm. yanımda kocam var ama ben koptum tamamen. yıllar öncesine gittim. sevgi meydanı, amfiler, minibüse binince parayı uzatıp köy demeler, küçücük kantin deliğinden içeri seslenip ayvalık ekmeğine tost vs istemeler, sevgi meydanında merdivenlere oturup arkadaşımla geleni geçeni izlememiz. neyse girdik içeri bir kaç koşturmacadan sonra aldım diplomayı. sonra elime bir kahve. sonra oturdum a bloga karşı deli gibi ağladım.
hem güzel hem kötü 4 yılın ardından elime verdikleri karton parçası. dedim, madem bir daha gelmeyecekti o günler daha güzel geçemez miydi? geçmedi işte. zaten ona ağladım ya. kaybettiklerime, sıkıntılarıma.
eninde sonunda bitiyormuş. ama o günlerin tadı çok çok ayrıymış. çok özlemişim.