maç öncesini düşünüp, bir de sonrasına baktığımızda elde olan olmayan tüm genel giderlerin tutanağını çıkartma çalışmalarının sanırım tamamı diyebiliriz;
arkadaş ile, efendi gibi numaralının karşısındaki otopark barının tepesindeki fevkalade orijinal mekana yazılıp buluşma saatini beklemeye başladık.
Yalnız olsam mesele yok, ben burayı seviyorum. Fakat yanımda gayet hanımefendi bir şahsiyet var. Maç öncesi bir büyük devirmiş ve kravatını Rambo modeli kafasına takmış göbekli adamlar, saz ekibini esir almış. "Bas bas paraları Leyla'ya" söyleyen zurna kıvamında arkadaşlar filan estetik anlayışımızda derin yaralar açmıyor. Ama ya yanımızdaki insan. bir de onu düşünmek lazım gelir.
maçın başlamasına az bir şey kala toparlandık ve direkt tapınağın yolunu tuttuk. Turnikede sıra beklerken uğurlu atkıya çeki düzen verildi, ses açıcı hareketler tamamlandı ve tarihin yazıldığı yer olan malum stada girildi.
Yalnız demin de sözünü ettiğim hanımefendi, maçın ertesi günü hasar tespit raporunu açıkladığında, durumu biraz abarttığımızı biz de kabul ettik.
Arka sıralardan bizi izleyen bir arkadaşın iddiasına göre; 19 Mayıs kutlamalarında kurulan tuhaf ve manasız gençlik kulelerinden birini yapmaya kalkışmışız.
Bir yerde, barajı hatalı kurmuşuz yani. Hanımefendinin beli kaymış ve bacağı ezilmiş.
