beytül hikme

entry9 galeri
    4.
  1. islamiyet sonrası arap fetihleriyle bizanstan suriye ve filistin çevresinin alınması ile araplar yunanca ile içli dışlı hale geldiler. bazı kitaplar özellikle emevi döneminde bu bölgelerde yönetim dilinin yunanca olduğunu söylüyorlar. Zaten Abbasi - Bizans ilişkisi salt savaş üzerine kurulu değildi. Halifeler ve imparatorlar arasında görece ılımlı ilişki geliştirenler de olmuştur. Elbette kardeş veya dost değillerdi; ama barış zamanında da birbirlerine hediye alıp veriyorlardı. Bazı halifeler, özellikle imparatorluk arşivlerinde bulunan eski yazmaların bir kopyasını aldırıp Beyt'ül Hikmet'te Arapça'ya çevirtiyorlardı. bu sayede yunanca öğrenen araplar bu kitapların çevirisini yapmaya başladılar. bazı kaynaklarda ise yunanca metinlerin farsça'dan abbasi döneminde çevrilmeye başladığını yazar. burada çevirilerin yunancadan mı yoksa farsçadan mı yapıldığı ile ilgili tartışmalar var ama islam rönesansındaki çevirilerin büyük kaynağının burası olduğu bir gerçek. Haliyle islam Dünyası Arapça'ya girmiş, üstüne düşünüp tartışılmış bu fikirlerden etkilendi. eskiden kutuphane neredeyse bilim oradaydi. malum, zamaninda matbaa olmadigindan her kitap ve her kopya tamamen elle yaziliyordu. bu da onlari ve bulunduklari kutuphaneleri son derece kiymetli kiliyordu.
    0 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük