market avm kültürü ile devşirilmiş, tüketim toplumu ürünü olan gençliktir.
pazara gitmeyi seven bir yazar olarak defektlerini yazmadan geçemeyeceğim. sahil kenarı ve küçük şehirde kurulan pazarları saymazsak istanbul, ankara gibi kentlerde pazara gitmek gerçekten enayiliktir. çünkü; pazarcı malı seçtirmez ve nasıl yapıyorsa 6 domatesin içine en az 3 tane çürüğü sokuşturuverir ruhun duymaz, aynısı, kayısı, kiraz şeftali hatta salatalık için geçerlidir. en az tezgahında 3 farklı kalitede ürün bulundurur, şayet anlamıyorsan kaliteli diye aldığın ürünü eve gidince göremezsin, nakit para ile çalışır ancak size satışı ibra eden bir belge vermez sıcak parayı cebine indirir vergisini artık ne göstereceği allah kerimdir, geneli kürt olan esnafın birazcık tersine giderseniz kiloyu kafanıza yememeniz için hiç bir sebep yoktur, en önemlisi ise arkadaşlar pazarlarda asla ama asla kaliteli mal bulamazsınız. tazelik konusunda hiç birşey diyemem ancak şunu biliyorum ki ankara için, pazartesi günü halden çekilen ürün pazar gününe kadar kurulan tüm pazarları dolaşır. satılamayan mal ise lokantalara gider. sevgiler.
