sıkıntı; ben dahil tüm behzat ç sevenlerin o tepedeki noktayı bulmaya çalışmasından kaynaklanıyor. hani bir filmi birileri çok över, o kadar çok över ki; filme gittiğinizde beklentileriniz tavan yapmıştır. sonra filmden çıktığınızda 'ee bu muymuş? güzel değildi! amma da abartmışlar!' olur genelde. kimseden yorum dinlemeden gitmiş olsaydınız beğenerek çıkacağınız bir filmi beğenmeden ve hatta filme gıcık olarak izlemiş ve çıkmış olursunuz.
46 yok olan dizisinde de durum bu. biz behzat ç'yi öyle çok sevdik, öyle içselleştirdik ki karakterleri; 46 yok olan dizisinden de aynısını bekliyoruz. behzat ç iddiası olmayan bir dizi olarak başladı. karakterler samimiydi, gerçekti. dizinin kendini kimselere beğendirmeye o kadar çok ihtiyacı yoktu ki; biz de onu bir o kadar çok seviyorduk sırf bu yüzden. 46 yok olan ise biraz daha komplike bir dizi. anlattığı şey biraz daha bilim kurgu. biraz daha bizim toplumun televizyonda izlemeye alışık olmadığı bir tür.
sonuç olarak; behzat ç ile 46 yok olan kıyaslanmadan izlenirse sevilecek dizidir 46 yok olan.