'Suphi Altındöken'in cenazesini Adana da Mersin de kabul etmemiş. Anne en sonunda "Oğlumu çöpe mi atayım?" diye feryad etmiş.
Sanki toplum çok temizmiş, Suphi bin yılda bir görülen bir istisnaymış gibi davranıp,aralarında yaşarken Suphi'ye "Bizim oğlan,milliyetçi çocuk,örf anane bilir" diyenler cesedi resmen şov malzemesi yaptılar.
Hadi oradan be!
Suphi Altındöken uzaydan birden bire düşmedi.
Aranızda yetişti, büyüdü.
Ona mini etek giyen bir kadına "orospu" olarak bakmayı siz öğrettiniz.
Suphi Altındöken'e çaresiz ve yalnız bir kadına saldırabilme "hakkı" olduğunu öğretttiniz.
Her şeyden önce sorunlu ve ataerkil bir ahlak anlayışınız olduğunu ve Suphi'nin bu ahlakın mahsulü olduğunu kabul edeceksiniz.
Suphi Altındöken de Özgecan Aslan da masum doğdular.
Lakin onları şekillendiren ahlak birini canavara, diğerini çaresiz bir maktüle çevirdi.
Ne yaparsanız yapın Özgecan geri gelmeyecek. Ve eğer acilen bu çürümüş ahlakı terk etmezseniz Özgecanlar bitmeyecek.
Suphi Altındöken'i şeytanlaştırıp onu bir istisna sayarak vicdanınızı temize çekebilirsiniz. Lakin gerçek katiller ahlakınız ve sizsiniz.
Siz ki bir kere bile, kadınların gece vakti sokakta korku duymadan yürüyemedikleri bir toplum olmanın utancını duymadınız.
Siz ki tecavüze uğrayan kadınlar için "o saatte orada ne işi varmış?" diyecek kadar vicdandan ve etikten soyutlanmış olanlarsınız.
Siz ki el kadar kızları kadın görüp örtülere sokanlarsınız. Evlere kapatanlarsınız.
Sizin hiç suçunuz yok.
Yok!
Şimdi namuslu geçiniyorsunuz! ikiyüzlüler!'
