Ben her zaman okula gitme aşkıyla yanıp tutuşurdum küçükken. Bu yüzden sabahın köründe kalktığımı ve daha okul açılmadığı için annemle beraber okulun kapısında beklemek zorunda kaldığımızı hatırlıyorum. Okul zamanı geldiğinde ve okul açıldığında sınıfa girmiştik. Tüm çocukların yanında velisi vardı benim de öyle. Ben biran önce annem gitsin de okula başlayayım derdindeydim ancak arkadaşlarım annelerini bir türlü bırakmıyor ağlayıp zırlıyordu. Sonra ben de onları örnek alarak annemin gitmemesini istedim. Halbuki hiç de üzülmüyordum tek kalacağım için nasıl bir eğitim öğretim aşkıysa benimki. Ama okulun ilk günlerindeki o yeni çanta, kalemlik,silgi defter vs kokusu hala burnumdadır. Sınıfımızda yeni açılmıştı bu yüzden sınıfta yeniydi. Hatta o kadar yeniydi ki daha tahta bile gelmemişti (bir zaman sınıfımızda tahta yok diye ağlamıştım) Bir de jile giyerdik lilalı lacivertli,cebimde de işlemeli mendil olurdu. Sonra sabahları annemle beraber okulun karşısındaki kırtasiyeye girerdik, poğaça ve küçk paketlerdeki kuruyemişlerden alırdık bir de böyle küçük küçük parfümümsü ambalajlar olurdu patlatırdık filan onlardan alırım. Duygulandım şu anda.