Tabii yazar Orhan Pamuk olunca en vasat kitap bile güzel ve akıcı oluyor.
Ensest konusuna gelirsek bir çok kişi 114. Sayfadaki ifadelere takılmış ama oradaki ifadeler hiçbir şey, hatta masum. Kitabı ayrıntılarına dikkat ederek okuyanlar(yani benim gibi) çok daha ağır ensest iğnelemeler olduğunu farkedecekler.
Ha analı-oğullu ensest ifadeler gerekli miydi bu kitapta? Tabii ki gerekliydi çünkü kitabın anlatmak istediği hikaye aslında Oedipus ve Rüstem hikayelerinin günümüz istanbul' una uyarlanmasından ibaret.
Tıpkı Mahmut Usta gibi okuyucuda bu hikayeyi duyunca rahatsız olur. Rahatsızlığın sebebi oedipus'un babasını öldürmesi mi? yoksa anasıyla yatması mı?
Veya Rüstem şah'ın kendi oğlunu öldürme sahnesinde acıklı olan şey bir babanın kendi oğlunu öldürmesi mi? Yoksa oğulun ölmesi mi?
Bu bakış açılarına göre kitabın anlattığı içerikte farklılaşıyor. Kitabın sonu her zamanki gibi muğlak. Çünkü yazar her iki hikayeyide kitaba uydurmuş.
Mevzu doğulu veya batılı olmakla da alakalı. Ya da ikisine de ait olamamakla. Kahramanımız ne gerçek babasını ne de Mahmut Ustasını kabullenmiyor.
Kabullendiği tek şey kendisi ve çıkarları. Tıpkı toplumumuzun her ferdinin yaptığı gibi.
Vs. vs.
Uzun uzadıya inceleme yazmaya gerek yok. Orhan pamuk seviyorsanız illaki okuyacaksınız ama daha kara kitap, yeni hayat gibi şaheserleri veya kafamda bir tuhaflık, benim adım kırmızı, beyaz kale gibi bu kitaptan çok daha sağlam kitapları okumadıysanız bence gereği yok okumanızın. O saydığım kitapları okuyun.