insanlar maskeleri ile yaşarlar. hiç bir maskem yok diyen insan bile bu cümleyi kurduğu yaşa kadar onlarca maske takmıştır. şimdi diyeceksiniz ki nasıl olur? dilim döndüğünce izah edeceğim. bebek doğar; annesi ve babası ile tanışır. "çocuk maskesi" takar. sonra ninesi dedesi çıkar ortaya "torun maskesi" takar. zaman geçer arkadaşları olur "arkadaş maskesi" takar. okula gider, otorite ile tanışır, çocuk, torun, arkadaş maskeleri yetmez. "öğrenci maskesi" takar... zaman içerisinde bu maskeler yaşadığı ortamlarla çoğalır, "çalışan maskesi" takar, "işveren maskesi" takar, evlenir "eş maskesi" takar, bebeği olur "ebeveyn maskesi" takar... yani insan maskelerle yaşar. bu maskeler anlık, saniyelik değişir. ve bir insanı tanımanın en güzel yolu bu maskeri aynı anda kullanabileceği bir ortamda olmak...
sözlük ortamındayız kimimize yazar, kimimize çaylak ve kimimize de otorite maskeleri takmamız önerilmiş * takmışız da bir çoğumuz. hatta rol'e bile girmişiz. hayal dünyamızda ki kalıpları buraya cümlelerle aktarma yarışı içindeyiz. ego ön planda. çünkü ego'yu besleyen sistemler de kurulu, puanlama, oylama, inkar edilme... kadın erkek burada da var. çekişmenin tam kendisi, kimden ne alabilirim? hangi beden bedenimi ısıtabilir düşünceleri. aslında seks isteği en temel dürtümüz yabancılarla yakınlaşma, fantazi dünyası...ve bir çoğumuz ne yazık ki maske taktığını inkar edecek kadar gerçek sanıyor burada yaşadıklarını.
evet bir yazar olarak bende buradayım. söylediğim herşeyi emin olun bende yaşıyorum. kimbilir kaçınızla kendi iç dünyamda seviştim. (hem de hesapta ki kız çağrışımına bakarak, belki de erkektiniz...) evet bir çoğunuzla dalga geçtim. hatta daha dün bir kişi canımı sıkıyor diye donuza ekledim.
ama hep bildim ki burada ki maskemdi tüm bunları yapan. sizler de o maskemle beni sevdiniz ya da bana kızdınız. maskelerinizle barışık olun. bu sağlıklı olmanızın gerçekten tek çaresi.