taraf adlı gazetenin genel yayın yönetmeni yardımcısıdır kendisi.
tam bir amerikancıdır, hatta amerika'da kendisine "yurttaş çongar" -citizen congar- diye seslenildiği de kulislerde konuşulanlar arasında. somut bir şey gösteremez hiçbir zaman. doğan grubu'nda çalışıyorken washington muhabiriydi ve hep pentagon'dan üst düzey bir yetkiliden veya beyaz saray'daki üst düzey bir yetkiliden aldığı bilgilere göre konuşurdu telefonda. özgürlük ve demokrasi dediği şeyin sadece ve sadece amerika'nın -usa, uncle sam, abd, sam amca- ali menfaatleri olduğu aşikardır.
yanlış babadan olmuş, yanlış anneden olmuştur. bir amerikalı ailenin kızı olsaydı ırak'a amerika'nın güvenliğini kanının son damlasına kadar savunmak için gidebilirdi. hatta, ailesi avrupa kökenli anglo-sakson kültüründen gelmiş protestan bir aile olsaydı, çok sağlam bir eğitimle ve eğitimi dönemince katılacağı bir takım "think-tang" kuruluşları veya yer altında örgütlenen bazı derneklere üye olsaydı amerikan başkanı bile olabilirdi. ben şahsen kendisine önümüzdeki abd başkanlık seçimlerinde aday olmasını tavsiye edebilirdim. cumhuriyetçi olsaydı, hillary yengemiz -malum bill clinton bizden sayılır- ile sağlam kapışırlardı. dünyada terörü bitireceğinden ve ortadoğu'ya barış getireceğinden bahsedip, seçim kampanyalarında insanlara çok güzel el sallayabilirdi.
ah be yasemincim, şimdi kaderinin yanlış olduğunu görünce gerçekten üzüldüm senin adına. bak ne kadar parlak bir kariyerin olabilecekmiş... neyse, sen kaderin tüm oyunlarına rağmen tüm bu kader zorlamalarına rağmen, üzerine düşeni yapıp, bir amerikan yurttaşına yakışır şekilde davranıyorsun.