şimdi burada aysun kayacı' ya ' ben senden daha uzağa işiyorum. o zaman benim oyum daha eşit' çemkirmesinde bulunmaktansa resmin tamamına bakmayı daha doğru buluyorum efendim. öncelikle şunu belirtmem gerek; mevzu vergi verip vermeme, kaçak elektrik kullanma vb. hadisesi değildir. verginin kralını kaçıran işadamlarına ne diye çatamaz bu arkadaş? o işadamları ter kokmadığı için mi acaba? burada sözü gelmişken karin i anıyoruz...
hadi diyelim aysun kayacı çoğunluğu cahil, hem de kara cahil olarak bilinen manken tayfasındandır, o sebepten bu sözler ve düşünce biçimi çok da eğreti durmamaktadır. peki ya entelektüel yazarlarımızdan biri diye bilinen pınar kür hanımefendinin sözlerini neyle açıklayacağız? kimse ' yok efendim şu kadar göç oldu. gelen insanlar şehre ayak uyduramadı hede hödö' demesin, olay tamamen türk entelijansiyasının seçkinciliğidir. konuyla ilgili pek çok örneği, birçok medya lalesinden, oyuncudan, yazardan vb. gördük geçmişte. örneğin; sayın okan bayülgen bir gazetenin pazar ekine verdiği röportajda, mahallelerine kebapçı açtırmadıklarını, bu uğurda aslanlar gibi mücadele ettiklerini gururla anlatıyordu. gören de müstemleke subayını denize dökmüş sanır... tebrikler okan efendi, kebapçıyı açtırmadın ve kültürüne halel getirmedin! peki oralarda o fransız restoranları vb. ne iş yapar? kültürünüzü kebap kadar dejenere etmez mi bu batı yemekleri?
bizim sözde aydın tabakamız köylüyü sevmiyor işte arkadaşım. daha başka açıklaması yok bunun. utanıyor birkaç kuşak öncesinden; kendi dedesi, ninesi gibi insanlardan. ''bunlar yemek yemeyi bilmez, kuru pilavın yanında yumruğuyla kırdığı soğanı yer. beşamol soslu şatobriyan neyin bilmez. tüü,sizi gidi kitch herifler, pis kokulu köylüler, kaka cahil amipler!''
bir de işin ilginç tarafı bu seçkinci şahsiyetlerin bir çoğu söz açıldığında oryantalizmden dem vururlar, ' halkçılık efendim tabii ki evet evet' diye öterler, evlerinde de şark köşeleri vardır. bu ne yaman çelişki anne?
bu düşünceye sahip sözde aydınlarımız genelde ne hikmetse chp' li olurlar. halkın genelince ' sol' olarak bilinen bir partiye oy atmakla kendilerini sosyalist enternasyonal delegesi konumunda gören bu insanlara ' köylü milletin efendisidir' diyen mustafa kemal' in, şahların kralların sofralarında karizmasıyla herkesi ezen o büyük adamın, yeri geldiğinde bizim aydınımızın beğenmediği köylüleri nasıl ağırladığını hatırlatmakta fayda var. şimdi ne alakası var demeyin, atatürkçülükleriyle övünürler ya, o yüzden. atatürk' ün hatırına, onun kurduğu partiye oy atıyorlar ya hani, o sebepten...
maalesef ülkemizde 27 mayıs darbesinin ardından biraz da zorlamayla, itelemeyle yaşanan kısa süreli bir anadoluculuk rüzgarı esmiş, bunun dışında istanbul ve taşra arasında sağlam köprüler kurulamamıştır. bu kısa süreli anadolu'ya dönüşün bize bıraktıkları fakir baykurt, mahmut makal vd. yazarların kitaplarıyla anadolu pop yahut anadolu rock dediğimiz müzik türüdür. hazır söz anadolu rock' a gelmişken bu türün babası, ustamız cem karaca' dan bir şarkıyla cevap verelim pınar kür ve onun gibilerine:
--spoiler--
O gözlüklerinin arkasından bakıp niçin ağlıyorsun
Nerde o eski istanbul diye hayıflanıyorsun
Vallahi zor iş doğup büyüdüğün bu şehirde
Dımdızlak bir yabancı gibi kalmak
Bir tabureye tüneyip akşamları kadehlerde boğulmak
Lakerda kokmuyor artık istanbul şehri
Paskalya yumurtası bile yok şart mı ki
O eski bostanlar ağzına kadar blok apartman şimdi
Seninse dikili bir ağacın bile yok
Kaçırılan bir trenin ardından koşup
Yetişmeye takatin yok
Bir yeni sahibi var artık bu şehrin anlasana
Kimselerden korkusu yok
Duvara astığın o çorapların sahibi geldi
Altına aldığın o kilimlerin sahibi geldi
Kıro keko hırbo zonta maganda
Kıro keko hırbo zonta maganda
-Ah ah nerede o eski istanbul
-O eski Kalamış o boğaz o güzelim sahiller
-Vallahi haklısın azizim
Halk sahilleri doldurdu vatandaş denize giremiyor
-Kültürsüzlük canım nolacak bir sürü köylü işte
-Kızım koş sular geldi sular gözünüz aydın ayol
Kes lan!
Sen ülkedeki halkım savaştaki askerim
Ekinim ve ekmeğimsin. Sen üretenimsin
Birisi söylemişti hatta bir zamanlar sen efendimsin
Ve bu bizans eskisi şehir
Ve bu bizans eskisi utansın kendi kimliksizliklerinden
Siz uğruna neler çektiklerimiz
Bana göre vallahi hoşgeldiniz.
--spoiler--
bu yazıda adı geçen medyatik şahısların alayından daha büyük bir entelektüel olan cem baba bununla yetinmemiş bir de yarım porsiyon aydınlık şarkısında dokundurmuş güzelce. sadece konuyla alakalı kısmını yazalım;
Bu yaz yine güneydeydiniz
Bol rakı güneş ve deniz
Her şey bir harikaydı ancak
Yerli halkı beğenmediniz
Burda da orda da o aynı barlar
Hep o yarım porsiyon aydınlık
Aynı çehreler aynı laflar
Vallahi hiç değişmemişsiniz
evet, aydınımızın daha doğrusu kendini aydın zanneden elitist dürrüklerin hali içler acısı... yazıyı yavaş yavaş noktalarken turan dursun un bir sözünü anmadan edemeyeceğim: ''bana en çok engel olan aydınlardır. o 'çok gerici, ezer keser' dedikleri, ürktükleri halkla benim aramdan çekilseler...'''
ey doğdukları yerde doyamayanlar, her neredeysem oraya hoşgeldiniz. sizin oylarınız aysun' unkiyle olmasa da benim oyumla eşittir.