bir kız var halini bahtında bulan
kahve, rengine kavrulup bürünmüş gözlerine
kirpikleri sanki aşık gözbebeğine
gülünce güneşi uyandıran
ağlayınca yağmura el eden
bir kız var kalbini boşlukta bulan
saçları siyahını gecenin en karanlığından alan
alnı boyna kıskandıran
bir kız var benliğini yara vuran
yüzü semayı kuşatan
ay’ı kendine kul eden
bir kız var öksüz gönlünü yaralayan
medeti yolun sonunda arayan
kendi yolun başında duran.