recep tayyip erdoğan mitolojisi

entry70 galeri video1
    43.
  1. gün geçmiyor ki başkanımız hakkında bilinmeyen bir efsane daha ortaya çıkmasın, onun yüce gönüllü bir allah dostu olduğuna dair bir kıssa anlatılmasın...

    evet, devir erbakan hocaefendi'nin başbakan olduğu o muhteşem yıllar.
    tayyip erdoğan'da o dönemin istanbul büyükşehir belediye başkanı tabi. erbakan hocaefendi, tayyip erdoğan ile görüşür ve ona "istanbul'daki bütün fakirlerin listesini bana gönder" der.

    tayyip erdoğan'da erbakan hoca'ya bir liste gönderir.

    erbakan listeye bir bakar ki listenin en başında tayyip erdoğan'ın ismi var.

    erbakan şaşırır, hemen iki mülkiye müfettişi görevlendirir ve "başkanın yaşayışını, nasıl yaşadığını öğrenin" der.

    tabi müfettişler hemen göreve koyulur, istanbul'u didik didik eder ve tayyip erdoğan ile ilgili bir rapor hazırlarlar.

    erbakan sorar; "araştırdınız mı bizim başkan nasıl yaşıyormuş, gerçekten kendini listeye koyacak kadar fakir miymiş?"

    müfettişler cevap verir; "vallahi sayın başbakanım, istanbul'u didik didik ettik, tayyip bey'den daha fakir kimseyi bulamadık. aldığı maaşı olduğu gibi fakir fukaraya, garip gurebaya veriyor, ekmeği suya batırıp katıksız yiyor, böyle bir yaşam tarzı var..."

    duydukları erbakan'ın çok hoşuna gider. kendi elleriyle yetiştirip istanbul'a başkan yaptığı gencin çizgisini hiç bozmaması gururunu okşar hoca'nın tabi.

    hoca bunun üzerine başbakanlık örtülü ödeneğinden tayyip erdoğan'a ödül olarak 1 milyon dolar yollar.
    tayyip erdoğan ödülü alır ve eve gelir, içinde 1 milyon dolar olan çantayı eşi emine hanım'ın önüne koyar ve durumu anlatır.

    tabi bu durum emine hanım'ın da hoşuna gitmiştir.
    zira yıllardır fakir fukarayı destekleyeceğiz diye resmen suriyeli mülteci hayatı yaşamaktaydılar.

    tayyip erdoğan çantayı emine hanıma yeniden gösterir ve,

    +hanım, bunları hocaefendi gönderdi, al ne yapacaksan yap.
    -ben ne yapayım bey, al şu 1000 doları içinden de eve erzak falan al biraz.
    +peki kalanı ne yapacağız emine?
    -lazım oldukça kullanırız bey olmaz mı?
    +ha, o zaman ben kalanını bir işe yatırayım, bir ortak buldum ona vereyim bu parayı, her ay kar payı alayım...

    tabi bu fikir emine hanım'ın çok hoşuna gider, kabul eder.

    aradan bir ay geçer, emine hanım tayyip erdoğan'a paranın akibetini sorar, neticede o kadar paranın bir kar payı vardır, ama tayyip bey eve ne kar payı, ne de bir allah kuruşu getirmiştir.

    -bey noldu bizim para, kar payını almadın mı?
    +Daha ölmedik, ölseydik Cenâb-ı Hak verecekti. Ben paraları fakirlere dağıttım; çünkü Rabbimden daha iyi ortak bulamadım. Hepsi beni kandırıyordu; ama Rabbim kandırmaz. Bire 700 verir, 7 000 verir; ama tam verir.

    bunun üzerine emine hanım kızar, Epey kavga gürültüden sonra emine hanım; "Bugüne kadar çektiğimiz yetmiyormuş gibi, bir de altınları fakirlere vermişsin. Biraz yüzümüz gülecekti, yine fakir kaldık." diye tayyip başkan'ı evinden kovar.

    erdoğan, yatmak için bir arkadaşının evine gider.
    Birkaç gün geçtikten sonra, dostları emine hanım'ın yanına gelip; "Sen yanlış yaptın. Adamcağız kendi evinden de oldu." derler. emine hanım'ı yumuşatırlar. Sonunda barışırlar.

    erdoğan eve gelir. emine hanım der ki:

    + başbakan bir daha para gönderirse ne yaparsın?
    - Aynısını yaparım. Eğer benim gördüklerimi görseydin, benden önce dağıtırdın.
    + Ne görüyorsun ki tayyip?
    - Sevindirdiğim her bir fakir için, Allahü teâlâ gökten bir nur indiriyor, o nur güneşi karartıyor. O nurları gördükten sonra, mümkün olsa, daha fazlasını veririm.

    bunun üzerine emine erdoğan'ın gözleri yaşarır, hata ettiğini ve kocasının ne denli büyük bir allah dostu olduğunu anlar, kocasından af dileyerek özür diler ve elini öper, tayyip erdoğan'da eşinin bu büyüklüğü karşısında duygulanır.

    o günden sonra karı koca her ikisi de birer allah dostu olarak dünya üzerindeki bütün garip gureba, fakir fukara'nın yanında olurlar. nerede dara düşen bir gariban varsa yardım ederler.
    onlar yardım ettikçe allah onlara verir, allah verir onlar yardım ederler ve bugünlere gelirler.

    işte bir dünya lideri böyle yetişmiş, böyle ortaya çıkmıştır.

    sadakallahülazim...
    7 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük