sevmek
bir halkı sevmekse aşk o zaman sevmekmiş!
biz bir şeyi delicesine severiz,
ama tanrım neyi?
---
hep kardeş olacak değiliz ya,
yaşasın halkların sevgililîğî!
***
yılmaz erdoğan'ın şiirinden dörder, ikişer mısra ile başlayalım yazmaya. o denli manidar, o denli kanaatkâr (!)
***
çoğu anlamaz başlığı, anlamlandırmaz zira. hayatta ideolojiler vardır, devrinde yapılan eylemlere bilimsel açıklık ve netice kazandırır, sonra yüzyılımın tembel insanı bunu reforme etmeden gününe uyarlamaya çalışır fakattttt ardından da tastamam nutuk tadında devşiriverir ağzını yayvanlaştırarak: " yaşasın halk kardeşliği ", " yaşasın insan olmak " ...
artık sıkmadı mı bu elzemin politik araç olması? maskelerin altından kardeşi kurt bellemek? ayrıştırmak ve ayraçlamak, kutuplaşmayı hizipleştirip de iyice maskara olmak? aitlik ekini sadece kendisine ve kendinden olana hak görmek, halkı bilmek?
karamsar ruh ile yazmıyorum, gerçekçi bakış açısı ile diyorum: bugün toplumsal pragmatik açılımlarda dahi sahiplenmek ve iktidar olmak var ve insanlık ölmüş, insan kardeşliği yapılmamış, halk kardeşliği olmuyor, bu çok mu anam babam?