galiba ciddi ciddi gerçek olabilecek durum.
olmam diyordum. daha fazla mutsuz olamam diyordum ama olunuyormuş. oldum çünkü, oradan biliyorum.
öyle sallantıdayım ki son iki gündür. daha kendi içimde karara kavuşturamadığım şeyler varken bir de bu belirsizlikleri etrafımdakilere anlatma çabam var. daha doğrusu çabalamaya fırsat bulamadan yakın arkadaşlarımın belki dost dediğim insanların kıramadığım ön yargıları var.
yakın arkadaş dediğin daha az alınmaz mı? daha az gücenmez mi? ne bileyim daha az kırılmaz mı sana? çünkü bilmez mi o senin içini, ne derken aslında ne demek istediğini, fevri çıkışlarında aslında onu yapmak istemediğini, açıklama yapmıyorsa bunu seni adam yerine koymadığından değil kendi içinde heyecandan geberiyor olmasını...
benim bildiğim yakın arkadaşlar böyle yaparlar. çok yakın arkadaşım olduğundan da değil he. öyle olmalıymış gibi geliyor bana sadece.
genel anlamda duygusal bir insan değilim. hatta biraz sıkarsak odunsu kısma giriyorum. ama bu hassas olmadığım anlamına gelmiyor. dışarıdan ne kadar sert görünürsem görüneyim benim de yalnız kaldığımda düşünecek milyonlarca şeyim var. bunu dışarı yansıtmıyor olmam ağır konuşmaları, sinirle söylenmiş bile olsa asla kabul edemeyeceğim şeyleri işitsem bile etkilenmiyorum demek olmuyor.
kendimi tüfekle ateş edilmiş ve çeşitli yerlerimden saçma yemişim gibi hissediyorum. nerenin üstünü bastırsam öbür taraftan daha çok kan akıyor.
çok mutsuzum sözlük üstelik hayatta çok daha fazla mutsuzluklar olduğunu bile bile. bencilce mutsuzum.