Bilindiği gibi Kur'an-ı Kerim okumak bir ibadettir. Mezar ziyareti ise, ölümü ve hesap gününü hatırlatan bir ameldir. Resul-i Ekrem (sav)'in: "-Her kim kabristana girer de Yasin Suresi'ni okursa, o gün Allahu Teala (cc) kabirdekilerin azablarını hafifletir. Okuyana da oradakilerin sayısınca sevap verilir." (1) hadis-i şerifi, bunun delilidir. Bazı kimselerin "- Kur'an-ı Kerim diriler için inmiştir, ölüler için değil" şeklinde ifade ettikleri mahiyet doğrudur. Zaten kabristanı ziyaret edip, Kur'an-ı Kerim okuyan kimse de diridir. Ölülerden teklif düşmüştür. Bu konuyla ilgili olarak Feteva-ı Hindiyye'de: "-Ölü defnedildikten sonra; kabrin başında, bir deve kesilip eti dağıtılacak kadar bir müddet oturup, Kur'an-ı Kerim okumak ve ölü için dua etmek müstehaptır. Cevheretü'n Neyyire'de de böyledir. imam-ı Muhammed'e göre, kabrin yanında Kur'an-ı Kerim okumak mekruh değildir. Alimlerimiz bu görüşü kabul etmişlerdir. Okunan Kur'an-ı Kerim ölüye fayda verir. Muhtar olan kavil budur. Muzmarat'da da böyle zikredilmiştir. Kabrin üzerine mescid veya türbe yapmak mekruhtur" (2) hükmü kayıtlıdır.