Neden mutlu olamıyoruz. Mutlu olamayan insanları tek bi katagoride yargılayamayız sanırım. Şöyle ki kimisi insanların ölümünden bıkmış usanmış, endişeleri olduğu için mutlu değil. Kimisi gözünden sakındığı çocuğunu ikinci sınıfa kadar büyütmüş, gözden sakınılan çocuğa okulda görevlinin tacizde bulunulduğu öğrenilmiş. E haliyle mutlu değil. Kimisi bilmem kaçıncı "sevgilisiyle" küs, mutlu olamıyor. Kimisi annesini,babasını, kardeşini kaybetti. Mutlu olamıyor. Kimisinin doğasında uzun süre bir şeylerin yolunda gitmesi yok mesela. Adam tam bir yerden tutunuyor diğer taraftan çöküyor, kalkıyor tekrar düşüyor... Demem o ki, biz mutlu olamıyor değiliz; biz mutluluğun ne olduğunu tam olarak bilmediğimiz için mutlu olamadığımızı düşünüyoruz. Belki mutluyuz. Ama kavramın tam olarak ne olduğunu bilmiyoruz bu yüzden de mutlu olamıyorum diyoruz. Biraz paradoks biraz ütopya yani.