Uyandım.etraf zifiri karanlık, gözüm hiçbir şey görmez, nerede olduğumu bir an için unuttum.Beynimin içinde binbir soru, ardı ardına gözümün önüne geliyor.Sonra hatırladım herşeyi, yaptıgım salaklıkları, unutmak için çabaladığım hergünü tek tek, ağır ağır sanki o ızdıraplı günleri yasıyormusum gibi...
Şu dünyada hiçbir şey umrumda değildi.Bir tek şey hariç, beni dünyada tutan belkide tek şey, onu asla aklımdan asla çıkaramazdım.Aslında unutmak için herşeyi denedim.Uyuşturucu,içki,başkaları...
Ben daha ne yapabilirdim ?acıları çektim, hüzünleri yaşadım.Herşeye inancımı kaybettim, tüm varlıklara...
Benim peşinde olduğum neydi ? sen miydin güzelim, yoksa ben sadece acı çekmekten hoşlanan acınacak bir mazoşist miydim ? Hayır, yüreğimin çağrısına kulak vermedim, acıya devam ettim.Sefil hayatımda hiçbir sorunun cevabını aramadım belki de...
Belki de çıldırmak üzereydim.Defalarca fotoğraflarına baktım -zihnimde her kareyi hatırlamama rağmen baktım- cep telefonuma düşen her mesajını yüzlerce kez okudum, ezberledim...
Bende bunlar bir tutkuya dönüştü giderek, en son çare neydi biliyor musun?Herşeyi sonlandıracak birşey.intihar ?yok onu da beceremedim, defalarca o ince çizgiyi geçmeye yeltendim, herşeyi bitirmeye, herşeyin sonuna gelmeye ...
Ama ben onu bile yapamadım, hala ne yapıyorum biliyor musun ? Yeni mesajlarını ezberliyorum, fotoğraflarına bir daha bakıyorum, hiç bitmesin bunlar istiyorum.Sonsuz acıya ulasıyorum her adımda yavaş yavaş...
Belki de buralardan herşeyi ardımda bırakıp gitmeliyim.Yanıma hiç birşey almadan, kalbimi burda bırakarak gitmeliyim...