zaman dilimini hatırlayamayacak kadar küçüktüm, amcamın down sendromlu bir kızı vardı, çocuk aklıyla korkarız diye japon o diyorlardı, ailede herkes çekik gözlüdür ama o daha bir farklıydı sanki. yazın amcamın oğlu, diğer kuzenlerim ve ben babaannemin yanındaydık, köyde. bizim çekiği getirmemişlerdi yatılı kalamaz küçük dediler. küçük değildi biliyorduk ama aldırmadık. köydeki 2. haftamızda bütün sülale doldu eve. yengem ağlıyor, annem onun bileklerini ovuyor, amcamın yüzü donuk, babaannem ağıt yakıyor başka bir dilde, halam gözünün yaşını örtüsüne silerken çayları dağıtıyor, babamın üzeri toprak. biz ne bilelim çocuk aklıyla, ters bir şey vardı bir onu anlamıştık, üstelik bizim çekik de yoktu. çekik bir daha hiç olmadı. yüzünü örttüler, üstüne toprak attılar. en zihnime kazınmış anım buydu. ah çekik ah..