nefret...allah vergisi başka bir duygu..öyle bir duygu ki gözlerine karanlık çökmesine sebep olur, çoğu zaman olmaması gereken bir duygu gibi hissedip sessizleşirsin ve sanki hissettiğin için suçlu olursun, fakat hissedersin ve hissetmeye devam edeceksin..kim kurtaracak ki seni? bir psikolog iki çift laf edip mi kurtaracak seni, haydi dostum buna kendin bile inanmıyorsun. ama nefret sürekli devam edecek olsa da buna son verebilirsin, evet doğru okudun. her sonsuzun bir sonu vardır, bana inan. bu duygu da bir sonsuzluk ve senle son bulacak. şimdi işin zor tarafını aşmış sayılırız. zaten nefret ettiğin için suçlu hissediyorsun kendini, belki de nefret etmemen gereken birşeydir desem yanlış olurdu çünkü kim nefreti hakeder ki? pek çok kötülük işlemiş bir insan mı? bırak bu düşünceleri şimdi senin kurtulman gereken birşeyler var. öncelikle nefret ettiğin için kendinden nefret etmemeye dikkat et. şimdi uzatmadan seni kurtuluşa götüreyim, kendini düşün bu sefer ve düşündün mü? düşündün mü kendini?? tamam iyicene düşündüysen şimdi bu düşünceyi parçala, evet parçala hadi kendini yoket ve aynaya bak, korkma bak, ne görüyorsun hala aynı gözler, aynı surat ve aynı duygular mı? yoksa deyip başka birşeyler bekleme benden şimdi tekrar bak ve nefretin ne olduğunu düşün ve şimdi aklında az önce parçalanan bir yapbozun biraraya geldiğini görüyorsun... Bu kez başarısız oldun sen hala bir nefret tutkunusun..nefret dört bir yanını saracak ve parça parça koparacak seni sonra o parçaları tekrar birleştirecek ve nefretin ta kendisi olacaksın ve ölüme sevkedildiğinde son bulacaksın ve sonsuzluk da yanında son bulacak. Fakat ben nefretimden kurtuldum ben kendimi yokettim ama hala yaşıyorum yeni bir ben yarattım kendime belki tekrar denemek istersin sen de..ölüme kadar vaktin var. *