Güzel yeşil. Siyahlar içinde idi. Mekanın en koyu noktasını seçmişti bizim için belki de kendisi için. Yanına süzüldüm. Beni görünce gülümsedi. Ne yapmam gerektiğini bir an şaşırdım. Sarıldım. kokusunu içime çektim, ayrılırken yanağıma bir buse kondurdu. Gülümsedim istemsizce. Bazen rol yaparım, utandığım vakit ancak sanki bu an benim için yaratılmıştı. Yerimize oturduktan sonra biraz sessiz kaldık. Gülümsedi. Dudaklarını öpmek istedim. Sarsıldım. Gözleri etrafı süzüyordu. Bunu bende yapardım sıklıkla. Garip.
Sade türk kahvesi. içerken bana bodrumu hatırlatıyor. bardağımın yanına sıkıştırıp ısıttığım küçük kavrulmuş lokumlar. Sanki deniz önümde.