17. (Ve melek) Zümresi (onun) göğün ve bir görüşe göre yeryüzünün (çevresindedir.) Yâni: Semâ parçalanınca, semâda bulunan melekler, o parçaların veya yeryüzünün etrafında bulunurlar, etrafa bakarlar. Bir aralık onlar da hayatı terk ederler, sonra onları Yüce Yaratıcı Hazretleri tekrar hayata nâil buyurur. (Ve) O vakit (Rab'bin arşını başları üzerinde) yâhut göğün çevresinde bulunan meleklerin üstünde olarak (sekiz melek yüklenir) ibn-i Abbas Radiyallâh-ü Anh'tan rivâyet olunduğuna göre bu sekiz melekten maksat, meleklerden sekiz sınıftır, onların adedini Allâh-ü Teâlâ'dan başkası bilmez. Melek cins isimdir, insan lâfzı gibi bire de, birden çoğa da ihtimâli vardır.
Arşın Cenab-ı Hak'ka izafe edilmesi, Kâbe-i Mükerreme'nin Beytullah diye yâd edilmesi gibidir ki: O makamların sırf mânen yüksekliklerine Allah katındaki makbuliyetlerine işaret içindir veya Allah'ın yüceliğini, hâkimiyetini temsil kabilindendir. Yoksa Kâbe-i Muazzama, hâşâ Cenab-ı Hak'kın bir ikâmetgâhı olmadığı gibi Arşürrahmân da Allâh-ü Teâlâ'nın bir oturma makamı değildir. O Yüce Yaratıcı, kadîmdir, zamana, mekâna ihtiyaçtan uzaktır. Arşı da, onu taşıyan melekleri de yaratmış olan ancak Allâh-ü Teâlâ Hazretleridir.
Bu meselelerin geniş bilgisi Allah'ın ilmine havale ederiz.
"Erca" etraf, havali, etraflar mânâsınadır.