Niçin almanca konuşulunca rahatsız olmuyoruz da kürtçe konuşulunca rahatsız oluyoruz sorusunu da beraberinde getiren etnik hadise.
Madem bu sorunun muhattabı kürtler değil de benim, o zaman bir zahmet cevabını da ben vereyim.
Bu ülkede bir alman sorunu yoktur. Almanya'da türklerin almanlar tarafından yakılıyor olmaları çok farklı bir tartışmanın konusudur. Hiçbir alman türkiye'ye gelip sokak ortasında bağıra çağıra "biji apo" diye bağırmaz, çünkü götü yemez. Ha, gidip dağlardaki teröristlere destek olurlar, o ayrı, o da onların ayrıca ibne olduklarını gösterir ki, bugün sokaktaki alman türkiye'deki kürt sorunuyla pek de ilgilenmez.
Şahsen almanların sokakta almanca konuşmalarından hoşnut değilim, nasıl ki angela merkel almanya'daki okullarda türkçe konuşulmasından hoşnut değilse, ben de türkiye'deki almanların bizim dilimizi öğrenme taraftarıyım.
Hoşnutsuzluk ile tedirginliği birbirinden ayırt edemeyen bir zihniyetle bu konuyu tartışmak zaten abesle iştigaldir.
Kaldı ki, lafımızı götünden anlayan bünyelerin buna tepki vermeleri de doğaldır, çünkü ne demek istediğimizi oturup düşüneceği yerde, bizi doğrudan faşistlikle suçluyor. Faşist olsaydık eğer, hiç endişeniz olmasın, buralarda fikir mücadelesi yapmakla uğraşmaz, çıkar sokak sokak kürt avlardık, kimse de buna engel olamazdı. işte bu ince noktayı ayırt edemediğiniz için, kendi halkınızın tedirginliğini, yani açıkça korkusunu düşünmek yerine, bebek katilini gizli ya da alenen destekleyenlerin haklarını savunmayı entellik sanıyorsunuz, medeniyet sanıyorsunuz.
Dedik ki, van'da, hakkari'de gösteri yapanları, polis taşlayanları, ellerinde teröristin bayrak diye sarıldığı paçavrayı sallayan yöre halkını gören sokaktaki vatandaş elbette sokakta kürtçe konuşulmasından tedirgin olacaktır.
Bakın tedirginlik diyorum, angutlar için tekrar yazıyorum t-e-d-i-r-g-i-n-l-i-k.
Kürtçem olmadığı için maalesef kürtçe yazamıyorum, bilenler lütfen yazsınlar, ki aradaki fark anlaşılsın.
Şu dakikadan sonra birşeyi sevmemek ile birşeyden korkmak arasındaki farkı size öğretmek zorunda kalacaksak, o zaman bunları hiç tartışmayalım, taaa en başa dönelim size türkçeyi öğretelim ki anlatılmak isteneni rahatça anlayabilesiniz.
Yalnız bir hususu belirtmeden geçmek haksızlık olur, değerli bir yazar arkadaşımız, verdiği bilgi ile hatamızı düzeltti, bunu da burada belirtmek boynumuzun borcudur.
Darp edilen, zarar verilen bir kürt gösterin demiştik. Diyarbakırlı bir vatandaşın dövüldüğünü, polis tarafından hırpalandığını haber verdi.
Bu durum da, en az kürtçeden tedirgin olunduğu kadar tedirgin etmektedir insanları. Çünkü bizim kastettiğimiz bu değil. Bu alenen faşizmdir, biz bunu tasvip etmiyoruz, asla da etmeyiz.
Ayrıca herhangi bir reise de bağlı değiliz. Tek reisimiz var : Mustafa Kemal Atatürk.