sokakta kurtce konusan kisilere rastlamak

entry56 galeri
    31.
  1. tanım : sokakta kürt dilini iletişim aracı olarak kullanan kişileri görmektir.

    normal şartlar altında değerlendirdiğimizde sokakta ingilizce, almanca, fransızca konuşan insanlara rastlamak kadar doğal bir durumdur. Hele ki kozmopolit ve yabancıların rağbet ettikleri bir şehirde ikamet ediyorsanız, bu durum, günlük hayatın sıradanlığından ibarettir.

    Birçok yazar da bunun yadırganmasına haklı olarak tepki göstermişlerdir, kürtçe konuşanların yani kürtlerin dışlanmaması gerektiğini, onların da kendilerine has bir kültüre sahip olduklarını ifade etmişlerdir.

    Buraya kadar tamam, bir türkün ne kadar yaşama hakkı varsa, bir kürtün de o kadar yaşama hakkı vardır. Herşeyden önce insandır çünkü. insanları ırklarına göre kategorize etmek medeni ulus kavramına uymaz. insanlar eşittir.

    meseleye böyle geniş bir pencereden bakanlar bunları göreceklerdir. Peki ayrıntıları görenler? Tamam hepimiz insanız, kardeşiz, kültürümüz var falan filan.

    Peki bu tedirginlik hissinin kaynağını hiç merak edip de soruyor musunuz? medeniyet nutukları atmak, kardeşlik edebiyatı yapmak bazı gerçekleri ortadan kaldırmaz.

    Sokakta almanca konuşan bir insan gördüğümüzde tedirgin olmuyoruz, tepki vermiyoruz da, kürtçe konuşan gördüğümüz zaman neden tepki veriyoruz?

    Buna tepki veren sıradan vatandaşı ırkçı ve faşist olarak görmek hangi mantığa uygundur?

    Acaba o kürtçe konuşanlar da bizim gibi medeniyet ve ırkların kardeşliği masalına inanıyorlar mı? Bunu dile getiriyorlar mı? Yoksa, hiç belli etmeseler de içten içe, birgün kendi devletimize sahip olacağız diye mi düşünüyorlar?

    Neden gerçekleri gözardı ediyorsunuz?

    Neden kürtlerin problemleri daha çok kavga ederek, şiddete başvurarak çözmeye çalıştıklarını görmezden geliyorsunuz? Neden kendi insanınızın bu tedirginliğini anlamaya ve akabinde çözmeye çalışmıyorsunuz da azarlar gibi kürtleri savunuyorsunuz?

    Bir türkün bir kürtle ne alıp veremediği olabilir ki?

    Eğer ortada bir tedirginlik varsa, bunun temeli araştırılmalıdır. Kürtleri dışlayanlar ne kadar suçlu ise, türkleri tedirgin eden kürtler de o kadar suçludur. Daha düne kadar aynı mahallede komşu olan iki toplum bir anda nasıl azılı birer düşman haline geliverdi?

    Van'da, Hakkari'de, Mersin'de polisle çatışanlar, türk bayrağı asanı taşlayanlar, apo posteri taşıyıp bölücü terör örgütü lehine slogan atanlar sütten çıkma ak kaşık mıdır?

    Mevzu bir iki dtp'li parti üyesinin ya da milletvekilinin saçma çıkışları olsa, evet diyebiliriz ki birkaç kendini bilmez karışıklık çıkarmaya çalışmaktadır. Ama bir şehrin halkı devletin güvenlik güçleri ile çatışıyorsa, bebek katili olan bir teröristin lehine slogan atıyorsa, elbette benim halkım da bunları görüyor ve kürtçe konuşulmasından tedirginlik duyuyor.

    Etnik kökeninden dolayı sokak ortasında darp edilen, zarar verilen tek bir kürt gösteriniz bana.

    ama ben size polisle çatışan, bayrak asanı taşlayan, terör örgütünün o renkli paçavrasına bayrak diye sarılan yüzlerce binlerce kürt gösterebilirim.

    Hadi diyelim ki onlar kürt halkının duygularını temsil ettiklerini sanan bir avuç kendini bilmez insandır. Peki neden tek bir kürt çıkıp da, kardeşim bunlar bizi temsil etmiyorlar, biz türkiye cumhuriyeti'nden yanayız, bunları desteklemiyoruz demiyor?

    Yok mudur kürtlerin arasında aklı başında, sözü geçen bir işadamı ya da devlet görevlisi?

    Bizim gösterdiğimiz kardeşlik hassasiyetinin onda birini onlar göstermiş olsalar, bugün bu tartışmalar olmazdı.

    Kimse kusura bakmasın.
    6 ...