ebeveynlerin yıkılmaz tabularının çocuklar üzerindeki asi duygulara dönüşmesine neden olan çift taraflı anlaşmazlıktır.
genelde ebeveyn gelenekçi olmak ister, ergen birey ise devrimci, yenilikçi tavırlar sergiler. malüm ülkemizde çoğu şey ekonomik özgürlüğe dayandığından, ergen boynu bükük küheylanı oynar. gururunun çok incildiğini düşünür, o yaşlardaki çocuğa istem dışı birşeyi kabullendirmek, ciddi psikolojik rahatsızlıklara neden olabilir. saygıyla tanrı modeli olarak baktığı babasına biranda korkulu rüyalarının diktatör prensi olarak bakar. '' ben çoluk çocuğa karışınca bunları yapmayacağım, babamın yaptıklarını uygulamayacağım, kafamdaki yenilikleri gün ışığına çıkaracağım'' der ergen. işte kısır döngünün habercisidir. büyük ihtimalle babamızda dedemizin karşısında aynı şeyleri dediği için bu hale gelip kuşak çatışmasındaki büyük dilimi almıştır. denilmesi gereken '' çağın gereklerine göre hareket edip, çocuğumun fikirlerine saygı duyacağım'' sözüdür. şimdiden 30 yıl sonra için plan yapılırsa herhalde kuşak çatışması kaçınılmaz olur. büyüklerimizin de '' ben ölen babamdan ilerdeyim, doğacak çocuğumdan gerideyim'' sözlerini kabul etmesi gerekir.