evet efenim. en klasik inanmaya çalışan ama inanamayan insan sorusudur. kendisiyle şöyle bir diyalog yapmak isterim.
- senin kulağının arkası var mı ?
+ var.
- görebiliyor musun ?
+ hayır.
- o zaman yok.
bence tanrı kendini bize bir varlık şeklinde göstermedi. tam aksine tanrı bize yaptıklarıyla kendini gösterdi. kuzenim mesleği gereği çocuk doğumlarıyla haşır neşir. kuran'da ise tam olarak bir çocuğun nasıl doğacağı yazıyor. bu bilgiler ise 50 yıl öncesinde röntgen vb... aletlerle görüldü. şöyle düşünmen lazım. kuran'ı eline al ve tüm dünya da aynı olduğunu bil. yani sonradan değişse bile tüm dünyada aynı olmasını düşün ve sonradan değişmediğini anlayacaksın. sonra aç ve okumaya başla. içinde yazan her şeyi oku. sonra gugıl amcaya sor teker teker. kuran'da yazan bilgilerin en fazla 50 yıl önce bilimsel olarak kanıtlanabildiğini göreceksin. e o zaman nasıl oluyor ? tüm dünyada aynı kitap yazanlar aynı ama kaç yüzyıl öncesine ait. bu tanrının ilk kendini gösterme biçimidir bence. ikincisi ise derslerde gördüğün bilgileri tanrının yaratmış olması. şu insan vücudunda görmek için 123048130 adet alet gerektiren bir hücrenin bozuk olması insanı hastalıklı doğuruyor. ulan madem her şey tesadüf eseri. o kadar detaylı mı yaratıldık. kimisi evrim der falan. saçma sapan düşünceler. saygım var ama biraz araştırınca bile herkese saçma gelebilecek düşünceler. üçüncüsüne gelirsek. tüm hayvanlar içinde insan da var ancak insan diğer varlıklardan farklı olarak düşünme yeteneğine sahip ve tek kitap inan ırk o. düşünme yeteneğimiz bize tanrının bir parçası olarak verilmiştir, üflenmiştir. tanrının senin karşına çıkmama sebebi ise çıksa 5 vakit namazını kılacaksın orucunu tutacaksın kurbanını keseceksin ancak çıkmazsa araştıracaksın. mühim olan çıkmadan bunları yapabilmek. yoksa tanrı çıksa ben sizin tanrınızım bana tapın lan dese. kim tapmaz ki ?
