şimdi durduk yere manisa davası'nı hatırladım. liseli gençleri gözaltına alıp, uzun bir işkence seansından geçirmişti de bazı polisler, onlar utanmamış, avukatlar ve aileler utanmıştı, mahkemede gözlerine bakamamıştı polisin. eylem yapan emekçiye, zamları protesto eden anamıza babamıza, işçiye, öğrenciye, cumartesi annelerine kinle, hırsla saldırmaları hatırladım, hani sonra okumuştuk gazetelerden: polislerin bir kısmı "polisliğin çok stresli bir görev olduğunu ve eylemlerde stres attıklarını" söylüyordu. sonra mesela ankara'da yeşil otobüslerin polislerden de ücret alma kararı almaları sonrası, otobüslerin her 500 metrede bir durdurulup ceza yediğini ve zorla, tekrardan polislerden ücret almama durumuna geçtiklerini hatırladım. sonra ülkemiz polisinin neredeyse dünya işkence raporlarında zirveyi zorladığını hatırladım. sonra ankara emniyetinde, emniyet bahçesinde, haberlere de çıkmıştı hani, 6 polisin "grup seks" olayını hatırladım. geçen yılın 1 Mayıs'ında lokanta da yemek yiyen vatandaşa durduk yere atılan tokadı hatırladım. bunun gibi daha bir sürü şey... bir ansiklopedi olur bu olaylar serisi.
şimdi düşünüyorum, acaba çıksam amirim emniyet müdürümün karşısına, bana elini uzatsa ve ben de bunları bir bir saysam, üstüne üstlük "12 Eylül döneminde bir sürü tanıdığıma işkence ettiniz. bir sürü kadın tecavüze uğradığını söyledi. insanlar sizin işkencelerinize dayanamayıp damlardan atladı." desem ve amirim emniyet müdürümün elini sıkmasam, reddetsem o eli, acaba amirim emniyet müdürüm kadar cesur sayılır mıyım? benim de hayranlarım olur mu?
amirim emniyet müdürüm kameralara baka baka şovunu yaptı, film gibiydi. robert de niro, al pacino hal etmişti sanki. müthiş replikler. ışık ve kostüm seçimi çok iyi. fakat senaryo kötü. çünkü herkesler bal gibi biliyor ki bu memleketin en kolay işi bir dtp'li milletvekiline "geçirmektir". yine herkesler bal gibi biliyor ki dtp'li milletvekiline "geçirmek" hayran kitlesi oluşturur, ün ve şöhret yapar, resmiyette olmasada fiilen terfi yaptırır, ödül getirir. "türkiye seninle gurur duyuyor" sloganları kulakları sağır edecek şekilde tekrarlanır. e o zaman amirim emniyet müdürünün başımıza kahraman diye kakalanmasının nedeni nedir? iş o ki sen nato istanbul'a geldiğinde, nato'yu protesto edenlere hunharca saldırmak yerine dön yaklaş bush'un yanına bir iki kelam et, hepimiz sana kahraman diyelim. Çık 12 Eylül yönetimine "ben işkenceci olamam" de, ben de kahraman diyeyim. Değil mi? Yanılıyor muyum amirim emniyet müdürüm?