yeni biri, yeni bir dünya. tanıştıktan sonra yavaş yavaş alışmaya başlar bedenler birbirine. önce yan yana yürüme, sonra elini tutma cabaları vardır en büyük dertler bölümde. ve klasiktir önce sinemaya götürülür hatun. iki tarafta film izlemeyeceğini bilir ama hangi filme gitsek diye yarım saat düşünülür.
ve film başlar. ışıklar yavaş yavaş kapanır ve geri sayım başlar. cesaretin varsa hemen elini kavrar, filmin sonuna kadar bırakmazsın. elin terler, ama elini çekmekten utanır sıkılırsın. ara sıra acaba yapışsam mı dudaklarına diye düşünürsün. sonra yok lan kız hayvan sanmasın bekliyim biraz daha der kandırırsın kendini. zaman ilerledikce panik yapar bünye. araya az kaldı der yine ertelersin kendini.
ara olur ışıklar açılır ve dünyaya dönüş yaparsın. 15 dk sonra tekrar hayaller ülkesindedir ama. ilk on dk yine heyecan ve korku karışımı bir duyguyla geçer. sonra bir cesaret gelir. ellerin terlemeye devam eder bu arada. yavaş yavaş yaklaşırsın, yanındaki ruhun nefesini hissedecek kadar. ve birden başını cevirir. hayal kırıklığı işte budur. insan yıkılır eğer seviyorsa. bir daha denemiyeğini düşünür. ama yalan söylediği için burnu öndeki koltukları öne ittirmektedir. biraz süre geçer bir kez daha dener. yine aynı tepki. bir kez daha terleyen ellerini kızın elini kavrar. gözler birbirine bir nefes uzaktadır artık. ortam karanlık olsa da gözler o kadar nettirki. ellerin terlemeye devam eder. vucudunda kan yerine adrenalin dolaşıyordur artık. yavaşca kafanı eğersin ve ıslak dudaklara dokunursun...
işte bir ilişkinin en güzel anı bana göre budur. tek gecelik bir aşktansa ciddi bir ilişkinin ilk öpücüğün verdiği heyecan çok daha unutulmazdır.
