Dün sabah 6.20 de uyandığımda akşam gelir gelmez yatarım diyerek yıkadım yüzümü. Bütün gun her sigaramı ateşlediğimde akşam olacak ve uyuyacağım dedim lanet salı gününün yüzüne bakarak. Lanet salı bitti, akşam oldu, gece yarısı geçti, sabah yakın... Ruhumu satamıyorum uykuya. Hani Zaman her şeyin ilacıydı. Hangi orospu çocuğu uydurdu ulan bu lafı? Hani Zamanla geçecekti her şey. Daha az acıyacaktı ve kabuk bağlayacaktı yaralarım, hani merhem kullanmaya gerek yoktu, hani ben yeterdim kendime? Nerde?
içimdeki zehirden kurtulamıyorum. Monologlarımdan bıktım! Susamıyorum.
Kulaklarım acıyor, duyamıyorum. Sevdiğim o kazağı giyemiyorum. Kendimi aynada seçemiyorum. Fotoğrafta gördüğüm kendimi bir türlü yeniden sevemiyorum.
Yetemiyorum. Gündüzleri yetiremiyorum. Gecenin hızına yetişemiyorum. Kalbimin sırrına erişemiyorum.
Şarkıları söyleyemiyorum. Şiirleri ezberleyemiyorum. Sigaramı hep ters yakıyorum. Tırnaklarımı hep kırmızıya boyuyorum. Dudaklarım kuruyor, bir yudum su içmeyi akıl edemiyorum. Yastık kirlenir diye makyajlı uyuyamıyorum. Silmesi çok zor geliyor, makyaj zaten yapmıyorum. Topuklu ayakkabılarımdan çıkan sese bayılıyorum ama ayakkabılıktan çıkarmaya üşendim yine spor ayakkabı giyiyorum.
Kendimi kaybediyorum, bir türlü bulamıyorum...