islam'ın özünü kavramış, allah'ın kitabına ortak koşmayan gerçek bir müslümandır kendisi. Din tüccarlarını ve müşrikleri ifşa eden videolar çeker, makaleler yazar ve din üzerine yaptığı hiçbir çalışmasından para kazanmaz.
islam'ın, muhammed peygamberin ölümünden yüzyıllar sonra uydurulmaya başlanan hadisler ile büyük oranda yozlaştırıldığını ve kurtuluşun, ''sadece kur'an'' diyerek, islam'ın tek kaynağını kur'an olarak kabul etmekten geçtiğini söyler. Mezheplerin hepsinin islam'a aykırı birer şirk dinleri olduklarını savunur ki kur'an'a bakınca hiç de haksız olduğu söylenemez. Kuran'dan mezheplerin aleyhine bir sürü ayet bulabilirsiniz, ama mezheplerin lehine diyebileceğimiz bir tane bile ayet bulamazsınız.
Öte yandan kendisine hadisler konusunda da katılmamak elde değildir. çünkü hadisleri incelediğimiz vakit; hadislerin birçoğunun kur'an ile çeliştiğini, akıl ve mantığa aykırı olduklarını ve iç tutarlılık bile gösteremediklerini çok rahatlıkla görebiliriz. Yani Edip Yüksel bu konuda kesinlikle haklıdır. Hadisler, islam dininin kaynağı, otoritesi olamazlar. Mezhepler de birçok konuda birbirleriyle çelişirler. Bunun nedeni ise mezhepleri kuran alimlerin ihtilaf içerisinde olmalarıdır. Mesela bir örnek vereyim; Sünnilerin en büyük hadis kaynağı olarak gördükleri buhari'nin kitabında, imam-ı Azam(ebu hanife) için ''şeytan'' denilir...
Bunun gibi bir sürü örnek vardır. Buhari denilen adam, daha kitabının başında bile binlerce hadisi kitabına almadığını itiraf eder. Bunun dışında recm hikayesinden tutun, allah'ın baldırına kadar binlerce saçmalığı bu kitaplarda bulabilirsiniz. Bu kitaplar peygambere ve Allah'a yönelik iftiralar ile doludur. Bu konuda da kendisine katılmamak elde değildir.
