bilmişlik taslamak için değil, kendimce bu konu hakkında bir şeyler yazmamın doğru olduğunu düşünerekten yazmak istedim.
erken teşhis hayat kurtarır, fakat her zaman için ne yediğimize ne içtiğimize dikkat edelim. zira bu hastalığın en büyük etkenlerinden birisi beslenme bozukluğu, sağlıksız ürünler tüketmek, spor yapmamak. elimizden geldiği kadar, market ürünlerini size bedava da verseler * yemeyin, içmeyin. medya bu konuda hassas değil, çünkü para babalarının emrinden çıkamazlar. zehir saçan gıda sektörüne laf edemezler. sadece başımızdaki siyasiler değil, hangi iktidar olsa bunlarla baş edemiyor. tek çare halkın bilinçlenip bu ürünleri kullanmaması ve yememesi. çünkü güçlü toplum, sağlıklı olmaktan geçer birazda. lakin tam tersi ülkemin yoksul insanları, birazda öğrenci kesimi, bim ucuz diye dolduruyor şekeri, çikolatayı poşete... azcık parası olan orta kesim de, büyük avm'lerden kaliteli zehirler alıyor, bir şey değişmiyor. yıllar sonra ya kendilerinde ya da çocuklarında kanser başlıyor. bu biraz kendimizi dizginlememiz gerektiği de öğretir, irademiz bizim elimizde ve sağlımız için tamda şimdi "abur cuburu" bırakma vakti. emin olun aç durmak, hazır ambalajlı ürünler yemekten daha sağlıklı. hem de bu kapitalist, pis, leş, zehir saçan gıda sektörüne de minik bir darbe vermiş olursunuz kendinizce. genlerinizde kanser varsa dahi, sağlıklı beslenerek bunu engellemeniz mümkün olabiliyor, fakat acı bir gerçekte şu ki, tam manası ile sağlıklı beslenmek için bu ülkede "zengin" olmanız gerek.
tabi spor yapmakta en az yediğimize dikkat etmemiz kadar önemli bir mevzu. hiç bir şey yapamıyorsak dahi yürümek günde yarım saat, emin olun bizi bir çok risklerden koruyor. hem yediğimiz gıdalar zararlı hem de spor yapmayan bir millet olunca, her şeyden geri kalmamız gibi, başımıza da (ak)babaların konması kaçınılmaz bir son bizim için işte.